Medya, filmler, diziler…
Hayatımızın baş köşesinde olan medya, film ve dizi izlemeyi de beraberinde getirdi. Medyanın yoğun kullanımından sonra, özellikle de Covid’ den sonra yoğun Netflix vb. platform kullanıcıları oluştu. Medya beraberinde de film izleme platformlarını (Netflix, Disneyplus…) insanların yaşamlarına kattı. Netflix içerisinde sadece dizi ve film kategorilerini barındırmıyor aynı zamanda eğitsel (belgeseller, eski ve önemli kişilerin hayatlarını biyogrofileştirme vb.) içerikler de üretiyor. Covidden sonra ne kadar fiziksel yaşantımıza aktif olarak devam ettiğimizi söylesek de medyadan kopamadığımız bir gerçektir. Covid sürecinde evlerimize kapanıp, fazlaca film ve dizi izleyip kendimizi hastalığın getirdiği olumsuz psikolojiyle daha da kısıtladık. Bu 2 sene içinde kazandığımız yeni ama rutin olan alışkanlıkları bırakmak da oldukça güç oldu. Bazı insanlar evlerde ya da evlerinin yakın çevresinde kendine spor alışkanlığı kazandırırken bazı insanlar kendilerini daha da tembelleştirme alışkanlığı kazandırdılar. Rutin zamanda belki haftada 1-2 tane film izleyen kişiler, günde 4-5 tane film izler oldular. Böylelikle bu alışkanlıktan da vazgeçmek, kopmak oldukça zor bir hal aldı.
Kimlik kazanma süreci…
Netflix ve diğer film izleme platformları hayatımızın birçok yerinde insanları yönlendiren, hayatları şekillendiren bir platform oldu. Yaşlıların zaten Netflix gibi bir platform olduğundan haberleri bile yok, daha kendileri internet kullanımı hakkında geriler. Gençler üzerindeki etkisi de ayrı bir tartışma konusudur. Bundan dolayı Netflix vb. platformların en çok etkilediği yaş grupları genç ergenler (10-12 yaş) ve genç yetişkinlerdir (20-30 yaş). Gençlerin davranışları, giyinişleri, konuşurken seçtikleri kelimeleri netflix oldukça etkiler oldu. Gerçek olmayan aşk hikayeleri, aynı cinsiyetteki kişilerin ilişki içinde olması, bir sürü olumsuz olay ve duruma rağmen filmlerin sonunun hep güzel bitmesi gibi film içerikleri insanlara çare gibi gelmekte ve insanlara hayatlarını bu şekilde düzeltebileceklerine karşı bir umut olmaktadır. Film izlerken bireyi bu sürükleyici durumun içine çekmesi de kişinin kendi hayatında düzeltemediği durumlar içinde olması ve kendine bir çıkar yol aramasıdır. Bu platformlarda izlediğimiz filmler ve diziler en çok bireylerin cinsel kimliğini belirleyen bir durum haline geldi. Filmlerdeki, dizilerdeki LGBT güzellemeleri oldukça ön planda ve çocuklar üzerindeki etkisi oldukça etkili. Çocuklar daha cinsel kimliklerini kazanmadan maruz kaldıkları görüntüler çocuğun cinsel kimliğini olumsuz etkileyecektir. İç çatışma, duygu karmaşası yaşayan çocuk bu durumda ne yapacaktır?Bu durumda bireyin cinsel kimliği izlediği film ve dizilere göre mi değişiyor sorusunu yöneltebilirim sizlere.
- Bireyin kişiliğinin oluşmasında ilk 6 yıl oldukça önemlidir.
- 6 yıldan sonraki süreçte de kişinin gençlik ve ergenlik dönemlerinde kendini bulması, toplum ve kendisi arasında köprü kurma süreci başlar, kendini bir yerde konumlandırmak ister.
- Bu süreçte aile ve arkadaşlık ilişkilerinin kişilik üzerine etkisi ne kadar fazla ise izlenilen şeylerin de kişiliğe etkisi o kadar fazladır.
- İzlenilen dizi ve filmlerin büyülü dünyasına kapılan gençlerin beklenti içine girmeleri ve bu beklentiler karşılanmadığında karamsarlığa kapılmaları doğal bir durumdur. Bireyler Netflix’ i bastırılmış duygularını bir film karesi içinde gördüklerinde kendilerine cesaret adımı olarak kullanırlar .
Netflix sadece bir platform olarak kalmalıdır ve insanların duygu, düşünce ve davranışlarını yönetmemelidir.