Sevgili kardeşlerim,
Karanlığımı aydınlık ile takas ettiğimden beri daha güçlüyüm. Kalbim öylesine bağışıklılık kazanmış ki kırılmalara karşılık artık ağlamak yerine basıyorum kahkahayı. Savaşlarına karşılık büyük savaşlar vermiyorum saçlarımı savurup yoluma devam ediyorum. Bazen kırgın kalsam’da dünlere yarınlardan fazlaca umutluyum. İzin vermeyeceğim bu umutları kullanıp parçalamalarına. Şimdi size bir soru soracağım insan bir rüya ile değişir mi ? evet ben bir rüya ile savaşımı sonlandırdım.
Rüyamda kraliçesi olmak istemediğim bir krallığın kralını öldürüyordum. Nasıl korkunç bir rüya değil mi? Can alıyordum evet ama o sırada canım da gidiyordu. Çünkü bir kralın canı ile bir çobanın canı eşitti gözümde. Biraz daha geniş bakarsak olaya Süleyman kraldı İsa çobandı değil mi ? Sürekli bunu tekrar ettikçe kendimi peygamber katili gibi görüyordum. Hem kuran’da demiyor muydu “Masum bir insanı öldüren bir insanlığı öldürür” sonuçta ben kraliçesi olmak istemediğim bir krallığın sahibini öldürdüm. Krallığı yıkamamıştım ya kral masum krallık karanlıksa ? zor işmiş gerçekten peygamber katili olmak vesselam. Hala omuzlarımda o ağırlığı taşıyorum inanır mısınız…
Tıkanıyorum demek istediğim ne kadar şey var oysa ki. Şuan gırtlağımı sıkan eğer Azrail değilse büyük ihtimalle ümitlerimdir. Yapışmasalar eğer arada böyle gırtlağıma inanın hissedemezdim o dönem yaşadığımı. Sisli gri buz gibi bir şehre sadece Yılmaz Erdoğan şiirleri ile bağlanıp sokaklarında çatlayan o dudakları bir İzmirli güzele dayatmadan “Halkların sevgililiği bir kenar da dursun hele önce bir kardeş olalım” diye bağırırken inadına kafamıza vurulan bir kaç gerçekten kaçarken bırakmıştım ben artık düşünmeyi oysa ki.
Bir kaç baharı örgütlemeye başladım bu aralar gelmek istiyorlarsa eğer kadınca gelsinler bana. Çünkü bu zulümler bu kavgalar bu cinayetler bu infazlar ancak böyle son bulacak kalbimde ruhumda. “Dilini bilmediğin bir yerde ağlamak fenadır. Çünkü seni, senin dilinde susturacak kimse yoktur” diyor Ece Temelkuran bir kitabında öylesine haklı ki.
Yani anlayacağınız sevgili kardeşlerim biraz siyasal renkler de seviyorum yaşamayı. yoksa nasıl direnmek için sebep bulacaktım faşist aşık hegemonya dünyada kendime yer. Ben bu aralar Allah’a bile teslim etmiyorum kendimi öyle bir ayaklanmadayım. Ben çok sağlam kalktım ayağa çok sağlam bitirdim savaşımı. Belki hala peygamber katili olarak kalacağım ama ant ediyorum ki o peygamberi öldürmeme sebep olan krallığı ellerimle yıkacağım, karanlığa aydınlığımı değiştirenlere ant olsun güneşlerini bir kibrit ile yakacağım…