Avrupa hukuk düzeninde cinsel suçların en büyüklerinden biri olarak kabul gören pedofili, küresel elitler ve egemenlerin öncülüğünde, ‘arka kapıdan gizlice girme’ taktikleriyle LGBTİ hareketiyle birleştiriliyor.
Siyaset dünyasında, medyada (özellikle Euronews ve BBC), Hollywood’da, toplumun en üst kademelerinde çocuk istismarının, çocuk tecavüzünün, çocuklarla evlenme ve cinsel ilişkide bulunmanın yasal bir suç olmaktan çıkarılması için dünya çapında bir kampanya ve algı operasyonları yürütülüyor. Başta Katolik Kilisesi olmak üzere, tarikatlar, dinsel gruplar, çocuk tecavüzcüleri hepsi kurban ve mağdur rolünü oynayarak LGBTİ şemsiyesinin altına sığınmaya çalışıyorlar. Bunlar şimdi ‘MAP’ (Minor Appreciation Person – Çocuk Beğenen Kişi) ve ‘pedoseksüel’ (yetişkinlerle ilişkide bulunamayan kişi) gibi yeni terimler ürettiler.
LGBTİ hareketinin temsil ettiği hiçbir şeyin sorgulanmaya cüret edilmemesi ve bu harekete “dokunulmazlık” kazandırılması için karşı çıkanlara ve eleştirenlere bir cadı avı başlatılmış durumda. Eleştirdiğiniz an homofobik, gerici, bağnaz olmakla, onların özgür iradesini bastırmakla, ayrımcılık ve nefret söylemi yapmakla suçlanıyorsunuz. Biden, Macron, küresel medya, Facebook, Google gibi dijital teknoloji devleri bu hareketin en ateşli destekçileri ve savunucuları konumunda.
Fakat öte yandan bakıyoruz bu zihniyeti savunanlar haklarını arayan emekçilere, işçilere, emeklilere, grev yapan sendikalılara, çiftçilere, köylülere, Sarı Yeleklilere tüm güçleriyle acımasızca saldırıyorlar; yaralanan, sakat kalan, gözünü, kaybeden, eli kopanlar ve hatta ölenleri görmezden gelip yağmacılıkla suçluyorlar.
Covid aşılarının kalıcı yan etkilerine, virüsün laboratuvar üretimi olduğuna dikkat çeken bilim insanlarını, akademisyenleri tehdit ediyor, susturmaya çalışıyor, komplocu olarak suçluyor, haberleri sansürlüyor ya da görmezden geliyor, ifade ve düşünce özgürlüğünü saldırgan önlemlerle kısıtlamaya çalışıyorlar.
Ancak, yine görüyoruz ki eski çağlardan kalma, sömürgeci, sefih imparatorlukların dejenere olmuş cinsel adetlerini, sapıklıklarını, orjilerden kalma azgınlıklarını sanki çok modern ve çağdaş bir yaşam biçimiymiş gibi dünyaya dayatıyor, bunların onur duyulması gereken erdemler gibi pazarlanmasına göz yumuyor ve destekliyorlar.
İnsanların salgınlar, savaşlar, nüfus planlaması, soykırım ve katliamlarla yok edilmesini planlayanlar onlar değil mi ? Tarihin başlangıcından beri dinin günahkar olarak suçladığı ve aşağıladığı “İNSAN”ı yok edilmesi gereken, doğa ve çevre için en zararlı bir “tür” olarak gösteren onlar değil mi ?
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım: Ben tamamen özgür düşünce ve özgürlükten yanayım, sürekli savaştığım ve savunduğum şeylerdir bunlar. Birinin eşcinsel, lezbiyen ya da her neyse o olması benim zerre kadar umurumda değil. İnsanlara, çocuklara ve çevreye zarar vermedikten sonra ne haliniz varsa görün. Ama bu Onur Yürüyüşlerinde gördüğüm çirkinlik bu hareketin zorla topluma dayatıldığı ve pedofillerin de bu kapsama alındığıdır.
Pedofiller, zoofiller, nekrofiller ve her tür psikiyatrik bozukluğu olanlar da onur yürüyüşü yapmak için sıranın kendilerine gelmesini, ya da daha doğrusu, dünya kamuoyunun istenen kıvama gelmesini bekliyor dersem abartmış mı olurum ? Onur duymak için illa LGBT’li mi olmak gerekiyor ? Emekçinin, emeklinin, sendikalının, Sarı Yeleklilerin onuru yok mu ? İNSAN denen varlığın onuru yok mu?
Karanlık çağlarda din adamları insanı odun yığınları üstünde yakıyor, Engizisyon mahkemelerinde işkence yapıyordu. Şimdi onların devamı küresel elit saldırganlar dijital odun yığınlarını ve mahkemelerini Facebook, Google’da ve sosyal medyada kurdular. Kendi topluluk kurallarını (!) zorla insanlara dayatıyorlar.
Aslında, doğa, çevre ve dünya için zararlı olan “insan” değil, ancak oligarklar, elitler, öjenistler, ırkçılar, apartheidçılar, Avrupa’daki sömürgeci kraliyet hanedanlıkları, dijital teknoloji devleri ve onların artıklarıyla beslenenler değil midir? Öyleyse asıl ortadan kaldırılması gereken onlar değil mi ? HKVL
Bu eleştirel yazımı faydalı bulduysanız, diyalektik ve eleştirel düşünceden yoksun kişiler olmak istemiyorsanız lütfen bunu başkalarıyla paylaşın, araştırmalarımdan haberdar olmak için yazılarımı izleyin.