PARA EŞİTTİR MUTLULUK DİYELİM Mİ?
Canımızın istediği her şeyi alabilmenin verdiği, apayrı bir mutluluk var bu doğru. Peki sadece bu his, paranın mutluluğu getirdiğinin bir kanıtı olarak sunulabilir mi?
Aslında hem evet hem hayır.
Para mutluluğa daha çabuk ulaşmamızı sağlayan bir araçtır ve cebimizde olduğu sürece üzüntüleri yok etmemiz açısından bize bahaneler üretir. Bu bahaneler kimi zaman büyük, kimi zaman küçüktür.
Örneğin bir çikolata satın almak, ne kadar da normal, gündelik bir satın alım, öyle değil mi?
İşte bu küçük mutluluklara bir örnektir. Peki ya büyük olanlar.
Araba, ev, pahalı bir kıyafet, son model bir telefon. Daha sayamayacağım, kişiye göre değişen zevk ve fantezinin, insanda yarattığı heves ile birlikte alınan herhangi bir eşya. Yani dev banknotlar ile alınan ve sizin için paha biçilemez olan eşyalar.
Bunlar bize elbette mutluluk getirir. Hatta sadece mutluluk değil, para bize dünya üzerinde var olan, satın alınabilir neredeyse her şeyi getirir.
Eğitim, ulaşım, cinsellik, gösteriş, koleksiyon, nadide, antika, cevher vesaire. Akla gelebilecek çoğu şeyi alabilirsiniz paranız varsa.
Getiremeyecekleri ile neredeyse eşdeğer bir dengede bunlar.
AÇAMADIĞI KAPI YOK DEĞİL:
Cinselliği getirir dedim, peki ya aşkı?
Eğitimi getirir dedim, peki ya tecrübeyi?
Ulaşımı getirir dedim, peki ya sizi o geminin kaptanı yapar mı?
Sağlık konusuna hiç girmeyeceğim ama. O parayla da geliyor, parasız da geliyor, şansa bağlı olarak kalıyor.
Yani sağlığın, yalnızca ihtimalini satın alabiliyoruz
Para, getirdiklerini kendi içinde geri götürür aslında. İlişkiye giriyorsun diye aşık olamaz, paran sayesinde okuyorsun diye, tecrübe kazanamaz, gemi veya uçak aldın diye, kullanmayı öğretemez.
Çünkü para, yalnızca bir araçtır.
Size hükmedemez.
Siz ona hükmedersiniz ve dikkatli bakarsanız, bu hayattaki en başarılı insanların, parayı doğru kullanan insanlar olduklarını görebilirsiniz. Mantıklı hamleler ile harcama yapan tek bir insan bile milyonlarca insanın önüne, tek bir alışveriş sayesinde geçebilir.
Hayatın bir satranç maçı olduğunu unutmayan insanlar, ölüm gelmeden başarıya mutlaka ulaşanlardır.
Diğerleri için ise hayat bir futboldan ibarettir. Sezon boyunca yeni işçileri transfer ederler, onlara maaş ve sözleşme sunarlar, bu işçiler bir süre boyunca yüksek performans sergiler, daha sonra hastalanır veya tembelleşirler. Sonraları ise transfer penceresi tekrar açılır bunlar için ve bazıları başarılı oldukları için başka iş yerlerine transfer olurlar, başarılı ve yaşını almış insanlar olduklarında ise artık teknik direktör, yani iş yerinde müdür olabilirler.
Ama yine de sezon sonu kazanan, olağandışı bir durum olmaz ise Bayern Münih oluyor.
Bu da demek oluyor ki disiplin ve süreklilik, satrançtan anlamayan futbol severlere de başarıyı getirir.
Yoksa yerinde sayan onlarca takımı görebilirsiniz. Bu yüzden Türkiye’den yalnızca 6 şampiyon çıktı ya.
Anadolu kulüpleri devamlı olmadığı için, parayı ve insanı yönetemediği için.
BARDAĞIN DOLU TARAFI PARADIR:
İnsanların “Para mutluluk getirir.” Demesindeki en büyük sebep, bardağın dolu tarafı olarak paranın karşılarına çıkmasıdır.
Sevgilinden mi ayrıldın? PARAN VAR! İşinden mi kovuldun, git kendine yeni bir telefon al çünkü PARAN VAR. Hatta daha iyisi, yeni bir iş yeri al, çünkü ÇOK PARAN VAR.
Bunlar, çoğumuzun hayalini kurduğu ve ensesi ağaçtan kalın olan insanlar için geçerli eylemler tabi. Bizim için bu örneğe daha realist yaklaşmak gerekirse;
Ayrılık sonrası verilen tatlı siparişi, kötü sonuçlanan bir iş deneyimi sonrası gidilen sinema, alınan kitap veya binilen araba. Bunlar paranın, olumsuzluğu örtmesiyle birlikte, insanlara kendilerini daha mutlu hissettiren durumlar.
Hepimizin hayatında, çaresizlikten paranın yardımı ile çıktığı en az bir an vardır. Tabi balyalarca paradan bahsetmiyorum. 50, 100 hatta belki 5, 10 TL sayesinde, biraz daha mutlu olduğunuz anlar vardır. Belki bir çikolata, ya da bir hamburger.
Kitap veya sinema da olabilir aslında. Netice de söz ettiğim miktarlar, onları karşılamaya yetiyor, şimdilik en azından.
YALANA VE SAHTECİLİĞE ETKİSİ:
İnsanların bir kısmı da parayı gizliden gizliye sever biliyor musunuz?
“Para olmasa da olur benim için, önceliğim para değil, para her şey değil.” Veya henüz duymadığımız klişe bir cümle. Onların zihninde, söylenmek için doğru anı beklemekte.
Bu insanların %99’u yalancı. Çünkü teklif edilen miktar yükseldikçe, paranın satın alamayacağı insan sayısı da bir o kadar azalır ve sonucunda bir elin parmaklarını geçmez.
Söylediğimi illegal işler veya erotik yönden algılamayın hayır, ben gayet yasal işler adına, insanları satın almaktan bahsediyorum.
Ötekilere ben karşı olmasam da sıcak bakan birisi değilim. Sebebi ise ben parayla gelen bazı anlara karşıyım. Çünkü bu bazı anlar özeldir.
Bu anların satılma ve alınma işlemleri yapılmadan, bedava şekilde, her insanın hayatında o zaman geldiğinde yaşanılabilir olmalı.
Aksi olduğunda bana sahte geliyorlar. Para karşılığı olamayacak kadar özeller benim için.
SONUÇ OLARAK:
Bir yere kadar getirir evet. Buna ilişkiler üzerinden örnek verecek olursam;
3 hafta süren bir ilişkinin yerini rahatlıkla, 3 ay süren bir ilişkinin yerini fazla zorlanmadan, 3 yıl süren ilişkinin yerini de miktara bağlı olarak, doldurabilir.
Ama anıların yerini tutamaz, yaşanılanlar kadar tatlı, hatıralar kadar acı olamaz ve ilk kez yapılan şeyler kadar heyecan yaratmaz bünye de. İnsan, parayı sadece araç olarak kullanmalı, bunun üzerine çıkmamalı kesinlikle. Çıkıldığı vakit işler tatsızlaşıyor çünkü.
Bir yerden sonra, sen dahil herkes paran için seni seviyor. Paran olmadığı vakit ise çekip gidiyor.
Kısacası insan, parası olduğu vakit daha fazla, sahtelik kokan bir değer görüyor.
Son yazdığım cümledeki bir kelime, her şeyi özetler nitelikte.
Sahtelik. Paranın, mallar hariç getirdiği her şey sahtedir.
Bunların en başında ise mutluluk gelir.