Para İsteyen Yabancı

Para İsteyen Yabancı

Tek başına yürürken kaldırımda, biri özür dileyerek seni durduruyor. Sarışın bir adam, mavi gözlü. İngilizce konuşuyor. Yardıma ihtiyacı olduğunu söylüyor. İngilizce bilmene, onu anladığına çok seviniyor. Elinde bir kitap var, okumuş biri belli. 

Ona nasıl yardım edebileceğini soruyorsun. 

Elindeki kitabın arasından bir kâğıt çıkarıyor. Özenle yazılmış bir adres tarifi bu, ok işaretleriyle nereden nereye gideceği işaretlenmiş. Bu güzergâhı takip ederek karşı yakadan gelmiş buralara. Bir arkadaşını görmüş, şimdi geri dönüyor. Başına bir talihsizlik gelmiş dönerken. Parasını kaybetmiş, şimdi arkadaşına da ulaşamıyor. Diğer elini açıyor adam. Dört lirası var. Güzergâhı tersten takip ederek geri dönebilmesi için on sekiz liraya daha ihtiyacı varmış. 

Hemen elini cebine atıyorsun. Yüz liran var. Beklemesini söylüyorsun. Yakın bir dükkânda parayı bozdurup, adama yirmi lira veriyorsun. 

“Yabancıları sevmez misiniz?”

Bu kadarının yeterli olduğunu söylüyor. Teşekkür edip ayrılmadan önce, az önce İngilizce bilen birini daha bulduğunu söylüyor. Onu çok iyi anlamış konuştuğu kadın aslında, ama gene de terslemiş. Ben asla yabancılara yardım etmem, demiş. Yabancıları sevmez misiniz, diye soruyor şimdi sana şaşkınlıkla.

Bunun yabancı düşmanlığıyla ilgisi olmadığını, yalan söyleyerek para dilendiğinin düşünülmüş olabileceğini açıklamaya çalışıyorsun. 

Güzel dileklerle ayrılıyorsunuz. 

Peki sen olsan ne yapardın? 

defter
x
Subscribe
Bildir
2 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Bir Şeye Sahip Olmak, Ona Hakim Olmak mıdır?
Sonraki
Kapadokya Büyüsü & Anılarım

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.