Papatyalar da Severdi

Bir söz okumuştum. insan en çok sevdiğine zarar verir diyordu sanırım. ben bu sözü alnıma yazdırmak, çerçeveletip odama asmak istedim. gördüklerimi anlamlandıramadığım bu çağda en çok bu cümle özetliyordu adeta. annem en çok beni sever en çok bana nazı geçer, en çok benimle kavga eder, en çok bana kızar. babam; en çok annemi sever de o da en çok annemi üzer,en çok onu arar.  öyle hassas ki bu terazi en son onlar gibi bir ilişkim olamayacağına o kadar inanmışım ki ben hiç gerçekten aşık olamayacağım deyip ağlamıştım. çok gülmüşlerdi.on üç yaşında falanım ama. vazgeçtim. artık inanmıyorum. bizimki zarar değil. bizimki bambaşka bir ilişki. zira bu ülkede kadınlar öldürülüyor. normalmiş gibi. ben bu dünya üzerinde kalp kırmanın hassas konuşmamanın zararlarından bahsetmek isterken gerçekler çarptı yüzüme. açık giyindiği için, otobüse bindiği için, evine gitmek istediği için, sevdiği için, sevildiği için öldürülen kadınlar. ölmek istemiyorum diye bağırdığında içimiz parçalanmıştı hani ertesi gün unuttuğumuz, her gün listeye yenisini eklediğimiz kadınlar. çocuklar, hayvanlar. ne kaldı zarar vermediğimiz, hırpalamadığımız kaç yürek kaldı. bu ülke yürüyen cesetlerle dolu artık.

eskide kalmış zarif şairler. düşünceli kadınlar. sobayı yakmadan önce içinde sinek varsa çıksın diye sobanın kenarına vuran kadınlar varmış. şimdilerde bir kadın öldü denildiğinde ne giymiş ne işi varmış hak etmiş diyen kadınları görüyoruz. kadına en büyük eziyeti yine kendi hemcinsi yapıyor adeta. yapmayın anneler oğullarınızı dünya etraflarında dönüyormuş gibi yetiştirmeyin. eşlerinizden kaçmayın. bende buradayım deyin. kalkın ayağa uyanın artık. kızlarınızı duygusal prensesler gibi yetiştirmekten vazgeçin artık. altın bileziklerini elin oğlu takmasın. ilk maaşı ile alsın kızlarınız. hayatlarını evlilikle tamamlayacaklarına inandırmaktan vazgeçin. kocanı tamamla demeyin. sevin deyin çok sevilin. çocuklarınıza sevmeyi öğretin. sevmeyi öğrenememiş çocuklar büyüdüklerinde sevgi dışında her duyguyu yaşayıp adına da sevgi diyorlar. sevgilisini döven adam sosyal medyada çok üzgünüz diye gönderi atıyor. yan komşusunda dövülen çocuğu görüp de polisi aramayan kadınlar sosyal medyada adalet diye bağırıyor.

sadece izleyen insanlar sosyal medyada kendilerini paralıyor. oysa biz sadece sosyal medyanın gücüyle birlik olup neleri başarabiliyoruz. gölge etmesek mi? gerçekten bir şeyler yapan, yapmaya çalışan insanlar var onlara ayak bağı olmaktan vazgeçsek mi? sırf egomuzu tatmin etmek için yorum yapmak yerine, konuşması gerekenlere mi baksak? belki o zaman kaçamazlar. saklanamazlar.

Nur Turcan
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Başlamadan bitti 🌼
Sonraki
Bir Netflix dizisi ve iz bırakanlar

Bir Netflix dizisi ve iz bırakanlar

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.