Özne, nesne, kişilik üzerine:
Kişilik meselesini ele almayan büyük fikir adamı, yazar, filozof, lider, peygamber neredeyse yok gibidir. Çünkü bilginin sağlıklı bir biçimde yaşama aktarılabilmesi için bozuk olan kişiliğin mutlaka elden geçirilmesi, düzeltilmesi gereklidir.
Tanrının kutsal kitaplarda devamlı kendinden bahsetmesi, kendini tanıtması, kendini anlatması aslında öznenin önemini tek başına göstermektedir.
Salt nesne yok hükmündedir. Nesne, özneyle birlikte anlam kazanır. Doğru bir Özne-nesne ilişkisi için düzgün bir özneye ihtiyaç vardır.
Özne düzeltilmeden özneye verilecek en değerli ‘şey’ ler bile bozuk öznenin içinde bozulmaya uğrayacak, dış dünyada kötü bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Özneye kutsallık atfetmiyorum ancak nesne kadar değerli bir ‘şey’ olduğunun anlaşılmasını istiyorum.
Nesne özneyle birlikte anlam kazandığı gibi özne de nesneden beslenir. Öznenin düzeltilmesi ancak nesne ile olur. Düzgün özne yaratılabilmesi için düzgün özne tarafından üretilmiş düzgün bir nesneden beslenilmeye ihtiyaç vardır.
İkisi sürekli bir biçimde etkileşim içerisinde ve birbirine basit etkilerde bulunmaktadır.
Kısacası özne ve nesne birlikte varolabilen ‘şey’ lerdir. İkisini birbirinden ayıran tüm ideolojiler sakattır, yaşam dışıdır.