Sıcacık pideler, kalabalık sofralar, çeşit çeşit iftariyelikler ve güllaç. Ramazan geliyor, sofralar şenleniyor. Müslümanlar İslami takvimin dokuzuncu ayı ramazanda dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tutuyor. Bu yıl Ramazan ayında 17 saat kadar süren bir oruç söz konusudur. Ramazan ayında en uygun beslenmeyi sağlamak önemlidir.
Oruç, sağlıklı Müslümanlara farzdır ve gerekleri yerine getirilerek tutulmalıdır. Beslenme açısından en önemli nokta sahura kalkılması koşulunun yerine getirilmesidir.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişiverir. Üç öğün olan günlük beslenme ikiye düşerken, özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek tüketimi artar. Buna karşılık sebze, meyve ve beyaz et tüketimi azalır. Oysa, unutmamak gerekir ki ramazan, bayram, tatil ne olursa olsun günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları değişmez.
Sahur Şart!
Günlük hayatımızda nasıl azar azar, sık sık beslenmek gerekiyorsa ramazanda bunu sürdürmeliyiz. Gün boyunca alamadığımız besin öğesi ihtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız. Bunun için öğün sayısı artırılmalı ve mutlaka sahura kalkılmalı. Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ ve tuzlu besinler tüketilmemeli. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmamalı. Bu nedenle sahurda protein içeren süt içilmeli, yoğurt, peynir gibi gıdalar yenmeli, kan şekerinin düşmesini önlediği için yanına mutlaka ekmek eklenmeli. Yiyecek olarak da çorba, az yağlı yapılmış sebze, zeytinyağlı yemekler veya hafif kahvaltılardan birini seçmek en doğrusu olacaktır.
Oruç tutulan günlerde yaklaşık 16 saat açlıkla karşı karşıya kalınacak. Bu süre içinde kan şekeri düşer. Eğer kişi sahura kalkmıyorsa kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi, kan şekerini dengelemek için mutlaka uygulanmalıdır.
Önerilen İçerik: Kahvaltı Yapmayanlar Dikkat! Kahvaltı Yapmanın Beş Hayati Önemi
İftarda Yağlı, Ağır Gıdalar Tüketmek Sakıncalı!
Ramazan ayı boyunca günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bireylerin iftarda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmekte olduğunu anlaşılmaktadır. Bu davranış ise hazımsızlık başta olmak üzere, sindirim sisteminde bazı sağlık problemlerine neden olmaktadır. İftarda yağlı, ağır gıdaların tüketilmesi kan şekerini hızla yükseltir, sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle iftar yemeğine dikkat etmeli, aşırıya kaçmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini unutmamak gerekmektedir.
Yemek Yavaş Yemek, Yeterli Su Tüketmek Önemli
Ramazan süresince iftar ve sahur olan iki ana öğünde dört temel besin grubunu oluşturan süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kuru baklagiller, sebze ve meyve ile ekmek ve tahıllar dengeli bir biçimde tüketilmeli. İftarda hafif bir çorba ardından sebze yemekleri ve haşlama veya ızgara bir parça kırmızı veya beyaz et tercihen yenilmelidir. Yavaş yemeye özen göstermeli, ardından eğer tatlı yemek isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata gibi içecekler tercih edilmelidir.
Sahur yemeğinde yine dengeli bir beslenme biçimini uygulamakta fayda vardır. Su tüketimi iftardan sahura kadar düzenli olmalıdır. Sucuk, salam, sosis vb. yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Ekmek olarak tam buğday unlu, kepekli ya da çavdar ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir. Unutulmamalı ki sindirim ağızda gıdaların iyice çiğnenmesi ve parçalanması ile başlar. Hazımsızlık çekmemek için iyice çiğnenen gıdaları yavaş bir tempo ile yemek hava yutulmasını ve buna bağlı oluşabilecek karında şişkinlik ve rahatsızlık hissini de azaltacaktır.
Genel Öneriler
Sahur yemeği
- Tam buğday ürünleri, kurubaklagiller ve sert kabuklu yemişler seçilmelidir.
- Posadan zengin besinler kepek, tahıllar, tam buğday, tohumlar, patates, sebzeler, meyvelerde bulunur ve yavaş sindirilmektedir. Bu besinler posa sağlar ve oruç süresince kabızlığı, midenin bulantı ve bozulmalarını önlemeye yardımcıdır.
- Çok hızlı sindirilen besinlerden sakınılmalıdır. Örneğin, şeker, beyaz un ve diğer saflaştırılmış şekerleri içeren besinler gibi.
- Sahur yemeği sırasında tatlıların tüketilmesinden sakınılmalıdır.
- Kızartılmış besinlerden sakınılmalıdır. Bu tür besinler gün boyunca midenin bulantı ve bozulmasına neden olabilir.
- Yüksek tuz/sodyum içeren besinlerden sakınılmalıdır. Bu tür besinler oruç süresince susamayı arttırmaktadır.
- Sahur süresince 1 bardak taze meyve suyu veya 2-3 bardak su tüketilmelidir.
İftar yemeğinde:
- Yaz aylarında iftar zamanı geç vakitlerde olmaktadır. Bu nedenle vücudumuz için gerekli besin ögelerinin sağlanması önemlidir.
- İftarda yemeğe 2-3 adet hurma ve 1-2 bardak yağsız süt veya su ile başlanmalıdır. Hurmalar karbonhidratlar, posa, potasyum ve magnezyum için mükemmel bir kaynaktır. Süt ise protein ve kalsiyumun önemli bir kaynağıdır.
- Yoğun besinler yenmeye başlamadan önce 1 kâse çorba 1 ince dilim tam buğday ekmeği tüketilebilir. İftar yemeğinin kalanında ise tam tahıllar, haşlanarak ve fırında pişirilmiş sebzeler ve taze meyveler seçilmelidir. Baharatlı besinlerin tüketilmesinden sakınılmalıdır. Baharatlı besinler mide salgılarını uyarır ve oruç sırasında rahatsızlık hissedilmesine neden olabilir. Eğer baharatlı besinler tüketilecekse pişirmede veya yemekler tüketilirken sınırlı miktarda baharatlar kullanılmalıdır.
Doğru ve sağlıklı beslenildiği takdirde oruç insan için bir aylık detoks yerine geçebilecek mide için sağlıklı bir ibadettir. Şimdiden iyi Ramazanlar!
Önerilen İçerik: Zayıflamak İsteyenlerin Bel Bağladığı Son Dönemlerin En Popüler 9 Diyeti
İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar: