Başlık, Ivan Illich’in ünlü kitabından.
Okulsuz topluma doğru mu gidiyor dünya?
Doğrusu kitabı görmeden hiç düşünmemiştim okulsuz toplum meselesini. Gerçi hayatında okul görmemiş insanlar ile yaşadım. Annem hiç okula gitmedi. Okuması ve yazması yoktu. Ama yaşamımın en bilge insanlarından biri oldu. Çoğu duruma hala ondan aldığım atasözleri ile tepki verebiliyorum.
Bazen düşünüyorum. O okul görmemiş insanın karşısında, ben üniversiteyi bitirmiş, iki kez master yapmış ve doktora dersleri almış biri olarak zaman zaman çok da olumsuz tepkiler ve kanaatlere sahip olabiliyordum. Demek ki diplomalar her noktada işe yaramıyor. Çeşitli atasözleri bu durumu güzel açıklar ama yeri değil.
Güçlü bir tartışma olarak yüzyıllardır zihinlerde, sohbetlerde ve yazılarda dolanıp duruyor toplumun içinde. Okullar gerekli midir gereksiz midir? Okulsuz toplum olur mu?
Basit bir cevap verelim… Olur tabi. Mesele sadece yaşamaksa okulsuz da yaşanır.Ama nitelikli bir toplum, çağın gereklerine göre bir yaşam için okul gerekir mi? Hayat cevabını veriyor kendiliğinden. Bunca okul neden var, bunca öğretmen neden var? Devletlerin ve ailelerin en büyük harcamaları neden eğitime yönelik?
Yani, okul toplumlar için gerekli. Elbette kimi insanların tercih etmeyecekleri bazı sorunlar da yaratabilir okullar ama henüz toplumların okulların işlevlerini yerine getirecek okul dışında bir yeni buluşları yok.
Üstelik okulun sadece eğitim işine yaradığına yönelik, olmasa da olur türünden yaklaşımlarımıza yönelik düşüncelerimizin de pek anlamlı olmadığını gördük. Meğerse okul o kadar gerekli ve o kadar çok şeymiş ki.Okuma yazmayı öğrendiğimiz, bilgiye ulaşmayı öğrendiğimiz, disipline olduğumuz, bize bir rutin oluşturan, bizi meşgul eden, kendimizi meşgul zannetmemizi, önemli hissetmemizi sağlayan bir yermiş okul. Arkadaşlarımız oradalarmış, sosyal ortamımız oradaymış, oyunlarımız orada oynanıyor, öğreniliyormuş. Güvenli ortamımız orasıymış. Anne babadan kaçacağımız yer orasıymış çocuklarımızdan kurtulabildiğimiz güvenli yer orasıymış. Bizi geleceğe hazırlayan yer orasıymış. Ülkenin geleceğinin temellerinin atıldığı yer orasıymış. Toplumun bilincinin oluştuğu yer orasıymış. Millet olma, vatandaş bilincine sahip olmanın en kestirme yeri orasıymış.
Okulsuz toplum mu? Hayır.
Okul şart.
En basit haliyle, çocuklar için gidilip gelinecek bir düzenli ortamdır okul.
Okulun işlevi zaten davranış değiştirmektir. Öğrenmek, davranış değiştirmektir.
Yani, pandemi döneminde anladık ki okul sadece okul değilmiş. Okul çok çok şeymiş hayatımızda.Bu sebeple hepimizin aklında deli soru. Okullar açılacak mı?
Her şeyin düzelmesi ve okulların açılması en güçlü umutlarımızdandır. Zira okulun yerini henüz uzaktan eğitim veya başka bir uygulama doldurabilecek durumda değil.
Okulsuz topluma çok uzaktayız. Bu hali ile devam ederse kayıp kuşaklar oluşabilir.