Önceki gün Türkiye basınında az yer tutan bir haber, aslında ülkenin en büyük problemlerinden birini çarpıcı olarak gözler önüne serdi. Antalya‘da Muratpaşa ilçesine bağlı Güzeloba Mahallesi’ndeki Saime-Salih Konca Anadolu Lisesi’nde 9’uncu sınıf öğrencisi E.B (16), okula silahla gitti. Bunu fark eden öğretmenler, genci polise ihbar etti.
Rehber öğretmen eşliğinde okuldan alınan öğrenci, götürüldüğü Antalya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde ise şu kan donduran açıklamada bulundu: “Düğüne gitmiştim. Bu yüzden tabanca yanımda kaldı.”
Türkiye’de gelenek olarak adlandırılan düğünlerde havaya ateş açma eylemi ciddi bir sosyo-kültürel sorun. Düğünlerde havaya açılan ateş nedeniyle kazara yaralanma ve ölümlerin sayısı da bir hayli yüksek. 2018’in ilk 8 ayında kutlamalarda maganda kurşunu nedeniyle ölen veya yaralananların olduğu olayların sayısı 448. Ölen veya yaralananların çoğu çocuk ve silahı ateşleyen kişiler ise çoğu kez kalabalık nedeniyle bulunamıyor.
Evde otururken, pencereden bakarken ölebiliyorsunuz ve tanımadığınız birinin düğününe katılan katil kolayca uzaklaşıp kaybolabiliyor! Sorun bu kadar büyükken 16 yaşında çocuk sayılabilecek bir kişinin “Düğün vardı. Silahı yanımda unutmuşum” demesi Türkiye adına korkutucudur. Yanlışlıkla ateşlenen silah ya da arkadaşıyla kavga sırasında bir anda bilinçsizlikle yapılan bir hareket sonucu okulda yaralanma ya da ölümle sonuçlanan bir olay yaşanabilirdi.
Doğu bölgesinde bu kültürün daha da yaygın olması ve çocuk yaşta kişilere silahla ateş açılmasına izin verilmesi de söz konusuyken devletin bu konuda acil bir şeyler yapması gerekli. Özellikle okullarda çocuklara bu “kanlı” geleneğin acı sonuçları öğretilmeli, ebeveynleri zorlasa bile bu tarz bir kutlamayı reddetmesi gerektiği söylenmelidir. İkinci yapılması gereken ise cezaların ağırlaştırılmasıdır. Çünkü, cezalar ertelenebiliyor ya da para cezasına çevrilebiliyor.
Her ne olursa olsun silah taşımak bedeli ağır sonuçlar doğurabilir ve birinin düğünü diğer kişinin cenazesi olabilir!
