kendimiz için bu kadar çabaya girmedik, emek harcamadık. geçmişe dair tek hatırladığım bir fotoğraf karesi, tıpkı kitabın içindeki gibi. yıpranmış bir koltuk ama fazlasıyla dikkat çekici, arkasında duvar boyunca kitaplık. her şey koyu bu odada. bulanık tatlar geliyor ağzıma şu günlerde, ardından duruyor her şey. düzeltmek için nelerimi vermezdim..
bazen hayatlar birleşir, kendi hayatınızda kendinizi tanıyamazsınız. hiçbir şey için başkasını sorumlu tutmamayı öğrenmeye başladım. öyle duygularla yüzleştim ki ne onlara kızıyorum ne o zamanlara. “yaşamam gerekiyormuş” bazı insanların hayatınızdan çıkması gerekiyormuş. hangi sebeple dahil olduysa o karmaşaya bir şekilde yerini, zamanını dolduruyor.
bu konuya burada ara vereceğim ama size söz, mutlaka geçeceğiz üstünden bu konunun. derinlerine ineceğiz.
- GÜNLÜK TUTUN!
sayfalarınızda hedeflerinizden ve bence en önemlisi hislerinizden bahsedin. kendinize nereden bakacağınızı bilemediğinizde yardımcı olacak o sayfalar size. bir başkası için değil kendiniz için yol gösterecek bazı yazılar. siz korksanızda birinin size bahsetmesi gerekiyor bundan. tabii, işitiyor musunuz? olaylara bütün pencerelerden bakmayı deneyin, tüm renkleriyle görün onları. ona da hak verin kendinize de. ihmal etmeyin ne istediğinizi.
“Benim etrafımda bir biri ardına bir sürü şey cereyan ediyor. Bazıları kendi seçimim olsa bile, bazıları hiç istemediğim şeyler. Fakat bu iki sınıf arasındaki ayrımı tam olarak yapamaz haldeyim. Yani kendi seçimin olduğunu düşündüğüm şeylerin bile, aslında ben seçimimi yapmadan çok daha önce gerçekleşeceğinin kesinleştiği hissine kapılıyorum. Ben yalnızca, birilerinin önceden bir yerlerde karar verdiği şeyleri, tecrübe ediyorum belki de. Kendi başıma ne kadar düşünürsem düşüneyim. ne kadar çabalarsam çabalayayım, olan her şey sanki benim değil de bir başkasının etrafında gelişiyor gibi, kendime yabancılaşıyorum. Sanki kendi rotamdan gitgide uzaklaşıyorum. Bu da beni bunaltan, bana ağır gelen bir şey. Hayır, korkutan bir şey demem daha doğru olur belki de. Öyle düşünmeye başladığımda, vücudumu büzülüp kalmış gibi hissediyorum.”