Nefs kelime anlamıyla öz varlık,kişilik,benlik demektir. Kişinin öz varlığı,öz benliği ise Hakk’ın zatıdır. Yani nefs, ulu varlığın aynasıdır. Bu benlik, ulaşılması istenen,anlaşılması gereken özdür. Bundan dolayı “Bir ben var benden içeri” denmiştir.Yine peygamber efendimizin “Nefsini bilen Rabbini bilir” sözü bunu anlatmaktadır. Buralardan anlaşıldığı üzere nefs kötü bir şey olmayıp; öz, hakikat olan varlıktır.Nefsi kötü olarak adlandırma, nefsin emmare sıfatından kaynaklanmaktadır.Nefs sözü halk arasında “nefsine uyma” veya “nefsine uydu bunu yaptı” şeklinde kullanıldığından insanın içine yerleşmiş sanki başka bir varlık,kötü bir varlık gibi algılanmaktadır.Halbuki halk arasında bahsedilen, nefsin emmare sıfatıdır.
Fakat nefsin sadece emmare sıfatı yoktur. Emmare sıfatı, benliğin Hakk’tan ayrıymış zannınca yaşanması şeklinde görülen benliktir.Kendisi ayrı,Hakk ayrı,diğer varlıklar ayrı şeklinde hissedilerek oluşan bu yaşantıda doğal olarak kibir, korku, kıskançlık,mal hırsı, endişe,vehim gibi sıfatlar insanda ortaya çıkmaktadır.Bunlar nefsin hastalıklı tarafıdır.Şeriaten de bunların giderilmesi istenmektedir.Bunun giderilmesini tevhid ilmi sağlamaktadır.Emmare nefsin zanları, sen yoksun sadece Hakk’ın varlığı vardır denerek kesilmektedir.
Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan…(Nisa-1) Bir tek bilinç yani nefs varken onun ayrı olarak görülmesi nefsin farklı makamlarından,sıfatlarından dolayıdır.Örneğin bir kişi beş yaşındayken çocukluk vasıflarıyla hareket eder,o şekilde dünyayı algılar kırıp döker ama aynı kişi kırk yaşına geldiğinde farklı olgunluktadır.Beş yaşındaki ile kırk yaşındaki aynı insan olmasına karşın halleri farklıdır. Nefs de bu şekilde aynı nefs olmasına karşın “Emmare nefs” ile “Mutmain nefs” arasında çok fark vardır. efendimizin”Nefsimi müslüman ettim” demesi burayı gösterir. Nefs insanın varlığının kendisidir, ondan dolayı nefs ölmez ama Müslüman olur,olgunlaşır.Ölen ise, nefsin zanları ,gerçek saf halini örten karanlık perdeleri,emmare tarafıdır.Nefsle ilgili geniş bilgi şems(Güneş) suresinde verilmektedir.Sure,nefs açıklamasına geçmeden güneş ile ilgili açıklamalarla başlar. Onu (güneşi) sardığı (örtüp ışınlarını giderdiği) zaman geceye. (Şems-4) denerek Zat-ı Hakk olan nefsi, karanlıkların sarıp sarmaladığını anlıyoruz. Bu açıklamalardan sonra Aynı surede devamen nefsin özellikleri, onun düzenlenip,dizayn edilmiş olmasından bahseder.
“Nefse ve onu düzenleyene” (Şems-7)
Bu dizayn yedi mertebe şeklinde olup Kuran’dan bunlara bakalım:
12/53: …Nefs kötülüğü şiddetle emreder…(Nefsi Emmare)
Emreden nefs.
75/2: Kendini sürekli kınayan (ayıplayan) nefse yemin ederim ki! (nefsi levame) kendini kınayan nefs.
91/7-10: Nefsi ve insanı düzgün bir biçimde şekillendirdi. Sonra ona kötülük ve takvayı İLHAM etti. Nefsini temizleyip arındıran gerçekten kurtulmuştur. Onu kirletip örtense kayba uğramıştır.
(nefsi mülhime) İlham alan nefs.
89/27:Ey mutmain olan nefs! (nefsi mutmaine)
tatmin olmuş,sükuna kavuşmuş nefs.
89/28: Dön Rabbine, sen O’ndan… razı olarak (nefsi raziye)razı olmuş nefs
89/28: Dön Rabbine, sen O’ndan O senden razı olarak
(nefsi merziye) razı olmuş,razı olunmuş nefs
Bundan üstte nefsi safiye veya kamil nefs vardır ki burası “Kabe Kavseyn” yeridir.
Nefs, Zat-ı Hakk tecelligahıdır.Hakk’ın benliği veya ruh olarak adlandırılandır.Bundan dolayı nefsteki bu özellikler Hakk’ın zatındandır.Gelen ilhamlar olsun,vehimler olsun boş değildir.Nerden geldiğini bilen için sorun teşkil etmez.Vicdan denen öz varlığın bu özelliği Hakk’ın hesap sormasıdır.
“Kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter.”(İsra Suresinin 14. Ayeti)
Öz benliğimiz olan nefs hesap sorar, gene kendi cevap verir. Ledün ilmi bu hesaba çekmeyi iyi bilir.İnsanın kendi kitabının nasıl okunması gerektiğini öğretir.Tevhid-i Efal, Tevhid- Sıfat ve Tevhid-i zat ile zanlı olan nefsin karanlık tarafını siler.Kiri pası temizler, geriye saf ruh olan nefsi mutmaine kalır. Sizi tek nefsten yarattım denmesini Cem makamında duyar.Nefsini burada bilir, Rabbini burada bilir.Tevhid ilmi olan meslek-i Resul, nefsin kirini pasını temizler ve onu parlatır.Artık o nefs, Rabbin kulu olur ve Cemalullah olan cennetine kavuşur.
89/27:Ey mutmain olan nefs
89/28: Dön Rabbine, sen O’ndan O senden razı olarak
89/29: Gir kullarımın arasına
89/30: Gir Cennetime.
Allah nefsimize arif olanlardan eylesin…
Nefsini(benliğini) temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur.(Şems-9)