Düşüncelerinizi birileriyle paylaşma fikri size nasıl geliyor? Sizden kilometrelerce uzakta tanımadığınız insanların kafanızın içinde olmasını ister miydiniz? Kimimiz isteyebilir kimine ise korkunç gelebilir bu fikir. Ne de olsa bir fikirleriniz korkularınız karşıdaki hakkındaki iyi veya kötü düşünceleriniz başkaları tarafından bilinecek. Bunu konu alan bir diziyi inceleyelim hep birlikte, sense8.
Jüpiter yükseliyor, bulut atlası ve matrix gibi filmlerin yönetmenliğini yapan Wachowski kardeşler burada da koltuğa oturmuş ve gerçekten bilim kurgu alanında önemli bir yere sahip olacak olan bu diziyi çekmişle. Ve senarist olarak ise karşımıza Thor ve World War Z’nin de senaristliğini yapan J. Michael Straczynski çıkıyor. Bilim kurgudaki başarısını kanıtlayan Straczynski burada da bize 8 karakteri daha doğrusu birbirinden farklı sandığımız 8 hayatı anlatıyor. Oyuncular farklı ülkelerden seçilse de kadronun bir kısmını Matrix filminden de tanıyoruz.
SENSE8 NE ANLATIYOR
Birbirinden farlı 8 hayat demiştik. Farklı şehirler, farklı aileler ve farklı hayatlar karakterlerin kafasında bir araya geliyor. Evet yanlış okumadınız. Hepimizin kafasında bir ses vardır ama dizideki karakterlerimizde 8 ses var ve bu karakterler diğerlerinin skillerine de sahip olabiliyor. Örneğin Kenya nairobi’de yaşayan otobüs şoförü kafasında koreli kız gibi dövüşebiliyor. Aynı şey diğer 6 karakter için de geçerli olauyor tabii ki. Bu birbirine bağlı 8 karakter birbirlerinin fiziksel acılarını da paylaşmanın yanı sıra düşüncelerini de paylaşıyor. Kendilerine duyusal diyen bu 8 kişilik kümeyi duyusal olarak doğuran ve onlara anılarını aktaran bir de anneleri var.
Her şey güzel ilerleyecek diye beklemeyin her yerde olduğu gibi burada da kötü karakterimiz baş gösteriyor. Duyusalları yakalayarak ameliyat ettiren kötü karakterin arkasında BPO denilen şirket var. Küme içinde ziyaret denilen biribirin kafasında ve yanında olma olayı küme dışında da gerçekleştirilebiliyor. Ve bunun için düşmanın onların gözlerine bakması yeterli oluyor. Düşmandan korunma yolu olarak da bilincin kapalı olması gerektiğini bulan karakterler bunun için uyuşturucu madde kullanıyorlar. Kendilerini de gören kümemiz kötü karaktere savaş açıyorlar. Duyusal annelerinin de yardımı ile sonunda kötü adamı yenmeyi başarıyorlar.
KARAKTERLER HAKKINDA
Ilk başta polis memuru Will Gorski ile başlayalım. Sikago’da yaşayan polis memuru will küçük yaşta bir kızın kaybolması ve onu ziyaret etmesi ile tecrübe kazanıyor bunu etrafındakilere anlatsa da kimseyi kendine inandıramıyor. Polis memuru Will Gorski’nin dizideki partneri ise İzlandalı bir DJ olan ve Londra’da yaşayan Riley Blue. Riley daha önce bir duyusalın kendisine ülkeyi terk etmesi gerektiğini yoksa başına kötü şeyler geleceğini söylemesini dinlemeyerek ülkede kalmış ancak eşi ve çocuğunu kaybettikten sonra Londra’ya taşınmıştır. Bir diğer duyusalımız Nomi Mark transseksüel bir blog yazarı ve hacker. Transseksüel olduğu için ailesi tarafından reddedilen Nomi, sevgilisi Amanita ile San Francisco’da yaşıyor. Meksika’nın başkenti Mexico city’de yaşayan ve ünlü bir aksiyon filmi oyuncusu olan Lito sevgilisi Hernando ile yaşıyor. Lito işini kaybetme korkusu ile eçcinsel olduğunu saklamak durumdan kalıyor. Dizide iyi kalpli ve saf karakter olarak karşımıza Nairobi’li ve hasta annesiyle yaşayan Van Damn isimli otobüs şoförü Capheus çıkıyor. Capheus annesinin ilaçlarını karşılama için çalışmak zorunda olan biri. Toplumun bakireli baskıları ise Hindistan’da ailesi ile yaşayan Kala kimya mühendisi ve patronunun oğlu Rajan ile mantık evliliği planlarken işler karmaşık bir hal alıyor. Seul’de yaşayan Sun Bak isimli kickboks ustası genç kız babası tarafında cinsiyet ayrımına maruz kalıp iş hayatın atılırken annesinin ona emanet ettiği erkek kardeşinin kötü huylarından kendini sorumlu tutar. Ve en belalı karakter olan usta hırsız Wolfgang kardeşi gibi olan yakın Felix ile birlikte Berlin’de yaşamataktadır.
Toplumdaki farklı olay ve baskıları yansıtan dizi size farklı bi bakış açısı kazandıracak ve sürükleyecek muhteşem bir bilim kurgudur.
Iyi seyirler.
