Merhabalar,
Bugün de bir sitcom incelemesiyle geldim karşınıza. Ben çok seviyorum sitcom izlemeyi. Öğrenci olduğum için beni derslerimden alıkoymadan izlemeyi sürdürebildiğim en iyi tür olduğunu keşfettim yıllar içinde. Şimdiye kadar birçok sitcom izledim. Zamanı gelirse bir gün onlarla alakalı da yorum yaparım belki. Açılışı sanırım “How I met your mother” ile yapmıştım. “FRİENDS” benim pandemi başında yandaşım oldu. Bir de sitcomların güzel yanı bu. Ben bir dizi izliyorsam ona bağlanmayı seviyorum ve tek sezonluk işlere haliyle bağlanamıyorum. 8-10 sezonluk uzun işler izlediğinizde ise karakterlerle gerçekten arkadaşlık yapmaya başlıyorsunuz. Mesela geçenlerde “Modern Family” izledim. Diziyi izlemenin en keyifli yanı karakterlerin büyümesini izlemek oldu. Dizinin ilk bölümünde bir bebek dahil oluyor kadroya ve 11.sezona geldiğinde artık o çocuğun büyümüş kocaman bir genç kız oluşunu görmek ayrı bir keyif veriyor. Sanki çocuk senin elinde büyümüş gibi.
Atıştırmalıklarınız aldınız mı yanınıza? O zaman haydi biraz sitcom övelim.
Bölümlerin kısa oluşu
Günümüzde 1dk videolar izlemeye öyle alıştık ki. Uzun uzun bir ekranın karşısında kalamıyoruz. Sitcomlar ise bu konuda daha avantajlı. Bölümlerin 20 dakika civarında olması iki arada bir derede tüketmek için çok elverişli. Ben mesela en çok yemek yerken izliyorum. Yemeği hazırlayıp saatlerde youtube’da falan uygun bir video arayana kadar aylardır izlemekte olduğun diziden tam yemek süresince sürecek bir bölüm açıvermek kolay ve pratik oluyor.
Hikayenin yarıda kalmaması
Sitcomların benim için en cazip yanlarından biri de her bölümün kendine has bir hikaye anlatması. Evet bir genel hikaye var süregelen ancak diğer dizilerde olduğu gibi seni merakta bırakarak kapatmıyor bölümü. Bölüme özel olayı giriş gelişme sonuç olarak aktarıyor ve yarım kalmış hissi olmadan bölümü kapatabiliyorsunuz.
Meraktan değil keyiften izliyorsunuz
Karakterle öyle bir bağ kuruluyor ki uzun izleme sürecinde hikaye seni merakta bırakamasa da karakterleri görmek onların hikayelerini dinleme isteğinden izliyorsunuz. Friends’te chandler, 2 broke girls’te Max ile ağlanacak halimize gülmeyi öğreniroyuz. Bu da her zaman keyiflendirici bir unsur olarak bulunuyor sitcomların içinde.
Uzun sezonlara sahip olması
Bunun çoğu insanın sevmeyeceği bir özellik olduğunu biliyorum. Ama bu durum benim işimi kolaylaştırıyor çoğunlukla. 3-4 ay boyunca izlemeye devam ettiğim için beni bir 3 ay kadar ne izleyeceğim sorusundan kurtarıyor.
Severek izlediğim sitcomlar
- 2 broke girls
- How I met your mother
- Friends
2 broke girls
Bebeğim Max ve Caroline’ın hikayesini daha yeni bitirdim. 3-4 ay boyunca izlediğim için arkadaşlarımdan ayrılmışım gibi hissediyorum. Dizi o kadar güzel bir yerinde bitti ki onlar adına çokta mutluyum ama her uzun soluklu dizide olduğu gibi biraz da boşluğa düştüm. Bu boşluğu da karakterlerle sizi tanıştırarak doldurmayı düşünüyorum.
Öncelikle hikayesinden bahsedelim
Adından anlaşılabileceği gibi aslında 2 kızın hikayesini anlatıyor. Kızlarda biri, Caroline çok zengin bir ailenin tek kızı. Türk dizi klişelerine aklınız gitmeden durun biraz hemen devamını anlatayım. Kızın babası dolandırıcılıkla suçlandığı için bu kız her şeyini kaybediyor. Bu nedenle garsonluk yapmaya Max’in de garson olduğu restorana geliyor. Kızların en önemli özellikleri birbini tamamlar cinsten. Caroline işletme mezunu ve kafası ticarete işlerine çok iyi basıyor. Max ise ek kazanç olması için restorana kapkek yapıp satıyor. Hikayenin asıl temeli ve kızların birlikteliği aslında tam bu noktadan başlıyor. Caraline kapkeklerin değerinin çok altında satıldığının farkına varıp onları daha pahahalıya satmaya başlıyor. Hayalleri bahşişlerden ve bu ek ücretle satılan kapkeklerden elde ettikleri paraları biriktirip bir tatlı dükkanı açmak. 6 sezon boyunca kızların bu mücadelesini izliyorsunuz. Benim gibi distopik hikayelerde bile mutlu son olmasını bekleyen bir insansanız müjdeyi vereyim. Çok güzel bir mutlu sonla bitiyor.
Sonra belki biraz eleştiririz
Kaliteli bir dizi olduğunu savunamayacağım. Mantık hatası yaşanmayacak kadar sıradan bir hikayede bile senaryoda boş kalan noktalar vardı gözüme takılan. Ancak izleme keyfini kaçıracak cinsten değillerdi.
Son olarak kapanışı Max’ten bir replikle yapalım.
Özet olarak twitter saçma, ve instagram okuma bilmeyenlerin twitter’ı