Oturduğu yerde kıpırdandı,aklından geçen düşünceleri bir türlü kontrol edemiyordu.Sağ bacağının titrediğini fark etti.Onu engellemek için bacağına sıkıca bastırdı.Şimdi de kan ter içinde kalmıştı.Dişlerini sıkıyor ve dua ediyordu .Ayağını yumuşacık açık mavi renkli halıya sürttü.İçeri girince ne olacaktı,ne diyecekti.Bilmiyordu,gözleri doldu ve ağlamamak için kendini sıktı.Kızın bu stresli duruşu karşısında oturan erkeğin dikkatini çekti.Erkek onu incelemeye başladı ve gergin olduğunu fark etti. Bir şeyler yapması gerektiğini düşündü.İlk önce bir kıpırdandı ve hafifçe öksürdü.Kızın onu görme ihtimali bile yoktu.Kendini düşüncelere öyle kaptırmıştı ki…
Erkek kalktı ve hafif sarı saçlı,beyaz tenli yanakları elmadan bile kırmızı ,gözleri zümrütten bile yeşil kızın yanına oturdu.
Kız onu fark etmemişti bile kendi dertleriyle o kadar meşguldü ki.Erkek yine öksürdü bu sefer kız fark etti ve yavaşça adamdan uzak köşeye kaydı.Asla konuşmadılar, konuşamadılar.İkisi de kendi içlerine döndü ve kendi dertleriyle boğuşmaya başladı.
Kız cesaretini toplayıp gitmeye karar verdi.Buradan uzaklara gidecek ve asla dönmeyecekti.O kapıdan girmesi gerekse de bir an için girmemeyi düşündü.Tam ayaklanmıştı ki içeriden Resmi giyimli sert yüzlü bir kadın çıktı ve dedi ki;
”Ela Hanım , sizi alayım”
. . .
Normalde başka bir şey yazacaktım ama içimden böyle bir şey yazmak geldi çünkü neden olmasın değil mi…