Herkese merhaba, bu yazımda neden kitap okumamız gerektiğini ve de bizlere getireceği fayda üzerine bir yazı paylaşmak istiyorum. Öncelikle kitabın tanımı ile başlamak istiyorum:
Kitap, içerisinde duyguların, düşüncelerin, fikirlerin, hayallerin, gerçekçiliğin, bilimin, felsefenin, fiziğin, kimyanın, tarihin, biyolojinin yoğun olduğu, bunları içeren ve de konusuna göre basılı bir bilgisel ve de edebi bir nesnedir. Tabii, ne tür olduğu konudan konuya değişir. Ben de zaten ileriki kısımlarda hangi türlerin faydalı olduğuna değineceğim.
Hepimiz deneyimsiz doğarız. Evet, belirli özellikler taşırız fakat konuşma, yürüme, okuma gibi faaliyetleri sonradan öğreniriz. Kafamızdaki fikirler sonradan oluşur, yani beynimizde şekillenir. Yani yaşadıkça öğreniriz, tecrübe ederiz. Bizleri diğer canlılardan ayıran özelliğimiz budur. Fakat burada az önce de söylediğime bakılırsa fark edilmesi gereken bir şey var: “Öğrenmek”.
Öğrenme eylemi sadece bizlerin elinde olan bir şey değildir. Bizlerin elinde olabilir ama öncelikle öğrenmeyi öğrenebileceğimizi fark edebilmek gerekir -bu kısma ileride değineceğim-. Dediğim gibi, öğrenmek komple bizlerin elinde değildir çünkü ipleri kendi elimize alana dek özgür değilizdir. Büyümeye giden yolda, aile içinde, arkadaşlar içinde, okul içinde, üniversite içinde sürekli kalıplaşmış ve de bilimsellikten uzak, sonu-başı belli olmayan, kendi içerisinde ve bahsedilen konuya yakın şeylerde bağlayıcılıktan uzak, sığ konulara maruz kalırız. Yani toplum, bizlere birçok şey dayatır, üzerimize yapıştırır.
Fakat öyle bir bilgi çağındayız ki, bir gün bir söz görürüz, bir şey duyarız ve de bizlerin kafasında bir şey çaktırır, hayatımız değişir. Çünkü bizlere öğreti gelen şeylerin yanlış olduğunu fark ederiz. İşte burada çok ama çok önemli bir şey devreye girer: “Kendini Eleştirebilmek.”
İnsan, kendi içinde kendisine öğreti gelen şeylerin yanlış olduğunu kabul edebildiği zaman, yani cesur bir şekilde kendisinin bilgisiz olduğunu, yanlış bilgiler ile donatıldığını kendisine itiraf ettiği zaman, bir yola çıkmaya, araştırmaya koyulur. Bunu özentilikten, kasıntılıktan yapmaz da kendini keşfedebilmesinden dolayı yapar. Kendisinin o yalan bilgilerle yaşayamayacağını keşfeder. Ve de zaten kendi kendini kandırmayan bir kişi olduğundan bahaneler bulmaz, çözüm arar.
İşte o çözümün kitaplarda olduğunu keşfeder. Toplumdaki bilgiler sıkıcı gelir ona, doğrunun peşinden gider çünkü gitmezse kendi kendi kandıracağını, kendisi gibi davranmayacağını bilir, bir gerçeklik arar. Çevresi ona sırf kitap okuduğu için üstten bakar, naif görür, alçak görür ama yoluna devam eder. Çünkü öğrendikçe Entelektüel Haz yaşar. İşte ona dürüstlüğü, entelektüel hazzı ve de gerçekçiliği yaşatacak olan kitapların faydası bunlardır.
Toplumdaki bilgiler artık o kişiye sıkıcı gelir çünkü bu bilgiler cımbızla çekilmiştir; gerçeklikten yoksundur, hoş gelen kısmı toplumca kabullenilmiştir, sıkıcı ya da gerçekçi olan kısmı koparılıp atılmıştır ama kitaplar okuru bu sahtelikten korur. Kitap okumanın bir diğer faydası da neyin doğru ve de yanlış olduğunu fark ettirebilecek bir bilinç kazandırmaktır.
Okur bu denli araştırma içine girdiğinde ise bir bakar ki birçok bilimsel gerçeklikler ile karşılaşır; onları yorumlar, kavrar ve de işin en doğru tarafı olarak bunu birçok kez yapar. Bunu birçok kez yaptığında ise okudukça bilgilenir, öğrenir. Yani bir bakıma öğrenmeyi öğrenir.
Öğrenmeyi öğrendiğini fark ettiğinde ise bir şeyi bitirebildiğini, başladığı bir şeyin sonunu getirebildiğini ve de bunu ezber olarak değil gerçekten bir emek vererek öğrenerek yaptığını görür. Bu ona entelektüel bir haz yaşatır.
Son olarak, bu kadar bilgi kirliliğinin olduğu, bu kadar laf salatasının, yalanların olduğu bir çağın diğer bir tarafını, güzel bir tarafını görebilmek gerekir: Aslından okunması gereken çok şey olduğunu. Hele ki bunlar deneyler ve gözlemler ile ölçülmüşse, yani gerçekse onu öğrenmek kişiye zevk verecektir. Kitap okumanın faydaları bunlardır.
Okuyan herkese teşekkürler :))
