Konuşmamız gereken konu, doktrin meselesi; yani onun bu dogmatikliği ve savunanlar tarafından kesin doğru sayılması. (Liberalizm, sosyalizm vb) Savunanları yargılayıp, eleştirmeyeceğiz. Neden yaptıklarını sorgulayacağız.
Görünürde basit, arka planda ise karışık canlılarız. Bizler çoğu zaman, karışık gördüğümüz olayları daha basite indirgeriz, sadeleştiririz. Bilimde olduğu gibi, yalın hale getirir, kategorileştiririz. Nasıl mı? Çok basit. Daha zor soruları ikame edip, daha kolay sorular üreterek, bir şeyin nedeninin, sebebini atlayıp, sonuca bakarak veya hızlı düşünerek otomatik pilotta cevaplar vererek… Bunlar da bizi yanıltabilir. Nasıl mı? Örneğin Elon Musk deyince akla olumlu şeyler gelir. Kelime olarak ise, başarı, zeka, lider vb. Biz Elon Musk’ı aklımıza getirince yaptığı şeyleri (başarı ve başarısızlıklarını) bir kenara bıraktık ve sonuca atladık. Elon Musk iyidir!
Ee, bir doktrini savunan insan kandırılıyor mu? İçinde olduğu grubun rüzgarına kapılıp gidende var, gitmeyende. Bir de bunun arka planı var; her an değişen duygularımız, düşüncelerimiz, hücrelerimiz, kalp atışlarımız… Arka plan deyince, kelime anlamı olarakta anlaşılan, göz önünde olmayan şeyler diyebiliriz veya göz önünde olup farketmediklerimiz. Fakat bunlar o kadar önemlidir ki hayatımızı etkiler. Tatlı müzik duyduğumuzda sakinleşmemiz, ağır müziklerde çoşmamız gibi. Yarın bir yakınımızı kaybetsek, yeni yaşantımız çok farklı olacak. Arka planda her şey birbirini etkiler. Nasıl güneşin çıkıp çıkmamasına bağlı olarak, dondurma alıp almama tercihimizi değiştiriyorsak, uzaktaki bir kelebeğin kanat çırpışı da aynı oranla olmasa da tercihimizi etkiler. Yani arka plan sistemimiz karışık ve her an devinim içindedir.
Ee, neden bir şeylerin temsilcisi oluruz? Çünkü duyarız, görürüz, hoşumuza gider veya ihtiyacını hissederiz.(Burada herhangi bir doktrinden bahsedebilirim. Yani sadece belli gruba dahil olma. Yoksa neden sosyalizm değil de liberalizm dersek bunu kendi içinde tartışmamız gerekir.) Daha önce liberalizm kavramını duymamış öğrenci, öğretmeni liberalizmden bahsederken çok hoşuna gidebilir ve en fanatik temsilcisi olabilir. Öğrencinin ileride liberalizm savunucusu olmasını etkileyen şey; basit haliyle öğretmen, arka plan ise, öğretmenin o günkü sade giyinişiyle dikkatleri üstüne çekmesi olabilir veya tam liberalizm derken hafif ses tonunu yükseltmiş olabilir. Öğrenci uzun süre (örneğin 30 yıl) savunucusu olduğu doktrini, yağmurlu bir gece, bankta otururken 5 dakikalık düşünme sonrası bırakabilir ve hatta nasıl bu kadar süre bağlı kaldığını anlayamayabilir. Belki de belli düşünceyi savunan biri, sadece kendi düşüncesini doğru saydığı için olabilir. Belki de olmayabilir. Başkalarının düşüncesini de kendi düşüncesine kattığı halde, hala kendisini savunabilir. Hatta hatta, karşıt düşüncelerin kesin kanıtlandığını bilse bile, kendi düşüncelerinden kopamayabilir… Bu böyle uzar gider.
Sonuç, ister basit nedenler olsun, ister arka plandaki dürtüler olsun, sınırsız olasılıklar içinde çok sınırlı hissederiz ve bir oraya bir buraya savruluruz.