“İnsan ışıkla görür, ışığı görmezmiş”
Bugün nasılsın diye sorsa biri herhalde cevabım çok da pozitif olmazdı.
Birinin sormasını beklemeden kendime soruyorum “iyi misin?” bu soruyu düşündüğümde kendimi hemen uçsuz bucaksız bir okyanusta yapayalnız bir şekilde çırpınırken görüyorum. Sahi yaşadıklarım tam da böyle değil mi zaten? Okyanusun ortasında nereye baksam ıssız bir denizle karşılaşıyor umutla bir kaya parçası arayışı içerisinde çırpınıyordum. Şu an hayatımda böyle bir evre içeresindeyim. Nereye yönelsem neyi istesem sonu belirsiz ve karanlık. Bu hep böyle devam etmez biliyorum ama şu an ki ruh halimi buna nasıl inandırırım bilmiyorum. Kendim de bir şeylere inanmaktan sonra da inancımın boşuna çıkmasından yoruldum. Hayatımız tercihlerden ibaret yanlış yaptığın zaman geri dönemiyorsun yaptığın o tercihin bedelini ödemek ve bununla yaşamak zorunda kalıyorsun geri dönüşü mümkün olmayan bir döngü içerisine giriyor yaptığın yanlış bir tercih diğer tercihlerini de mutlaka etkiyor ve sen gittikçe batıyorsun. Eee peki nasıl buna dur diyebilirsin böyle hep bir döngü içerinde seni hapsetmesini mi bekleyeceksin. Ayağa kalkman ve doğru bir karar verip bu döngüyü kırman gerekiyor. Bunları hepsinin farkındasın evet peki daha neyi bekliyorsun başkalarının onayını mı yoksa o konfor alanından çıkmak zor mu geliyor bunu iyi düşünmen gerek her şey senin elinde bu döngüyü kırıp hayalini yaşaman ya da bu döngünün içerinde çırpınıp durmak. O uçsuz bucaksız okyanusun ortasında durarak bir gün seni kurtaracak o gemi bekleme hayaliyle yaşayamazsın mucize bekleyerek o hayalindeki hayatı yaşaman mümkün değil tek yapman gereken hareket etmek.
Sadece hareket et…