Nasılsın diye sordum kendi kendime ve bu mandala aktı kağıda. Baktım, baktım, benimle konuşmasını bekledim. Özemsiz, Uyumsuz, sıkılmış, boğulmuş. Nasılsın sorusuna iyiyim demek adet olmuş. Herkes düşünmeden iyiyim diyor, oysa öyle mi her zaman? Bugün karman çormanım. Siyah, beyazım, delilikler içindeyim. Bir yanım beyaz, huzur, sağlık, umut. Diğer yanım ise siyah. Huzursuz, deli, karanlık. Durmuş bir saat gibiyim. Belki de tamda bu saatte uykuya dalmış, uyanmak istememiş gibiyim. TV seyretmeyi tamamen bıraktım, twittera hiç bakmak istemiyorum. Hasta sayısı duymak, ölenler kaç olmuş öğrenmek istemiyorum. Bu haberlerden yoruldum, korkuyorum. Korkum ile etrafımdaki herkesimde yoruyorum ama elimde değil. Bu sabah eşimin ekibinden bir kızın ağabeyinib Covid yüzünden vefat ettiğini öğrendik. 45 yaşında, gencecik, kronik bir hastalığı yok. Bir haftadır evde yatıyorken, birden fenalaşıyor, apar topar hastaneye kaldırılıyor, bir gün sonra yoğunbakım, entübe derken vefat etmiş, ailesi şokta… annemin evinin orada yıllardır alışveriş yaptığımız bir eczane var. Mustafa Abi! Kalfası aynı yıllardır. Güler yüzlü, pire gibi biri, göremeyince sorduk. Ölmüş! Covid’den! Bu gün yok. Daha 15-20 gün önce oradaydı. İşte bunu öğrendiğim sırada durdu saat. Birilerinin evinde daha bitti birşeyler, durdu zaman, yandı yürekler. İnsanların ölmesi normal. Bana hep ölümünde doğum kadar normal olduğu öğretildi. Peki bu insanların covid-19 dan ölmesi normal mi? Sorguladığın ölğm değil asla! Allah’tan geleni sorgulamak benim haddime düşmemiş ama Covid? Korkuyorum işte. Kafamın içindeki ses korkma korktukça sıra sana gelecek dese de susturamıyorum onu! Enerjim yok bugün. Yine de yarın yepyeni bir gün. Karamsarlığa kapılmadan yaşama devam etmeli heralde. Saate pil takmalı, şarj etmeli ve ilerlemeli. Yoksa hayat katlanılmaz olur.
NASILIM? SİZ NASILSINIZ?
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum