“Mutluluğu hep arıyor, peşinden koşuyoruz.”
Tüm hayatımız boyunca bu soruları kendimize sorup duruyoruz. Mutluluğu hep arıyor, peşinden koşuyoruz. Ve bu koşuşturma hayatımız boyunca devam ediyor. Zaman hızla akıp giderken ne mutlu olmayı ne de anı yaşamayı başarabiliyoruz.
Mutluluk nedir?
Mutluluk, bir olay, söz, duygu veya herhangi bir şey karşısında hissettiğimiz en güzel duygulardan biridir. Bazen ufak bir tebessüm bazen ise bir öpücük dahi mutlu olmamıza yetebiliyor. Kimimiz ufak bir şeyle dahi mutlu olabilirken kimileri ise büyük hayallerini gerçekleştirirken mutlu oluyor. Para, sağlık, huzur, eğitim, aşk vb. bir takım insana özgü kavramların hepsi mutluluk sebebi olabilir. Elbette bu bahsettiğimiz kavramlar bir müddet sonra mutsuzluğa da sebep olabilir.
“…insan maalesef fıtratı gereği nankördür.”
Şöyle ki: insan maalesef fıtratı gereği nankördür. Elindekinin kıymetini hep sonradan anlar. Bu yüzden elinde olmayanı ister; peşinden koşar, sonra elindekini kaybedince asıl kıymetli olanın, elindeki olduğunu anlar. Ama iş işten geçmiştir artık.
Çoğu insan da hep şikayet edip durur. İşinden, hayatından, kazandığı paradan ya da başka bir şeyden. Halbuki sahip olduğu şeyler bir başkasının hayalidir. Bu yüzden nankördür insan. Elinde olmayanları isteyip durur, elinde olanın da kıymetini bir türlü bilmez.
Pekala ne yapmalı? Nasıl olur da mutlu olmayı başarmalı?
Öncelikle insanın şunu bilmesi gerekir:
İnsan ne yaparsa yapsın, her zaman bir sorunla karşılaşır. İlk önce sorunların üstesinden gelebilmeyi öğrenmelidir. Çünkü bu hayatta, her zaman daha iyisi ve daha kötüsü vardır. Daha sonra elindekinin kıymetini, o şey daha elindeyken bilmeli ona sahip olduğu için şükretmelidir. En önemlisi ise mutluluğu paylaşmalıdır. İnsanları mutlu eden kendini de mutlu eder. Çünkü mutluluk paylaştıkça çoğalır.
Önerilen İçerik: Para Mutluluk Getirir mi?
Bu İçeriği Okuduğunuz için Önerdiğimiz İçerikler: