Mutluluk göreceli bir kavram herkesin mutlu olduğu mutluluktan ne anladığı değişir. Ama genel olarak değerlendirirsek mutluluk üzüntülerin sıkıntıların üstesinden gelmektir. Hayatınızı sınırsız haz veren maddelerle dolu bir kaptan seçilen hediyeler yığını olarak düşünmeyin. Hayatınızı uzun bir mücadele ve çaba süreci olarak düşünün. Bu uzun mücadelede bir problemi çözersiniz ,bir diğeriyle karşılaşırsınız .Bu durum devinim halinde devam eder. Ne yazık ki yan etkiler çoğu zaman can sıkıcıdır.
Yaşamınıza renk katmak için birtakım eylemlerde bulunursunuz biraz mutlu olursunuz ama bir süre sonra sona erer .Mutlu olmak için her seferinde bu eylemleri tekrarlamak mı gerekiyor? Sürekli planlar ve programlar yaptığınız hayat bir süre sonra sıkıcı ve boğucu gelmiyor mu? Ne yapsanız mutlu olamıyorsunuz bunun bir nedeni var. Siz mutluluğun peşinden koştukça mutluk sizden kaçıyor, kaçacaktır. Mutluluğu bir amaç haline getirirseniz sizden uzaklaşır. Peki ne yapmamız gerekiyor?
Mutluluğu yakalamak için peşinden koşmamalıyız. Büyüklerimiz mutlu olmak için bir eylem içine girmediler onlar sadece yaşadılar üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiler. Mutluluk geldiğinde kıymetini bildiler ama gelmediğinde de hayatı zehir etmediler kendilerine. Bunun adına psikolojide doğal mutluluk deniyor yani peşinden koşulmayan mutluluk, evlerle arabalarla şık giysilerle satın alınamayan mutluluk.
Bir kimse kendinden ne çok şeye sahipse dışarıdan o kadar az şeye ihtiyaç duyar. Eğer siz kendi içinizde dolu bir insansanız kalbinizden ve ruhunuzdan mutluluk akıyorsa dışarıdan çok fazla mutluluğa gereksinim duymazsınız. Ama mutluluğu içinden alamaz dışarıdan ararsanız çoğu zaman bulamazsınız.
Ne yaparsam mutlu olamıyorum diyorsanız bunun iki nedeni var: Birincisi mutluluğu arıyor olmanız ikincisi de mutluluğu kalbinizde, kendinizde besleyerek yaşamıyor olmanızdır. Sevgili dostlarım mutluluğun anahtarını kişiye veya nesneye vermeyin o anahtar hep sizde olsun.