Elinize bir kağıt bir de kalem alın ve hayatınızda ki öncelikleriniz liste halinde yazın. Mutluğu kaçıncı sıraya koyarsınız? Ya da mutluluğunuzu bu listeye indekslenmiş olabilir misiniz?
Hepimizi öyle yada böyle mutluluğu bulmak için bir arayış içindeyiz. Mutluluğu yakalamak ona ulaşmak ve ulaştıktan sonra sürdürülebilir kılmak zor gibi görünüyor. Mutluluğun en büyük sırrı aslında bir sırrı olmaması. Bazen küçük adımlar sizi mutlu edebilirken bazen o adımlarım büyük olması gerekiyor. O yüzden mutluluğun sırrı yok kanımda. Sırrı yok lakin basit adımları var bunları bulmak sizi olduğunuzdan daha mutlu yapabilir. Bu adımlar kişinin yaşına, cinsiyetine, yaşadığı kültüre göre çeşitlenebilir. Ancak genel olarak birkaç adımdan kısaca bahsetmek isterim.
Şükret Et.
Öncelikle elinizdeki imkanların değerini bilmeli ve şükretmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Şükretmeyi bilmez iseniz daha fazlana sahip olsanız da mutlu olmayı başaramayacaksınız. Bazılarımız şükretmeyi kabullenmek olarak görüyor. “Çok şükür şunlara sahibin fazlasına ihtiyacım yok.” Şükür etmek bu değil. Şükür etmek elindekinin kıymetini bilip bir sonraki aşama için çalışmaya devam etmektir. Elindeki sevmektir. Bu şekilde elinizdekileri daha verimli kullanır ve daha mutlu olabilirsiniz.
Daha fazla su iç.
Vücudumuzun %60 sudur. Aslında bu da suya ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Günlük gerekli su miktarını düzenli olarak tüketmemiz sadece fizyolojik sağlığımızı değil aynı zamdan ruh sağlığımızda olumlu etkileyecektir. Bir üroloji doktorunun bana söylediği cümle aynen şu şekilde “buraya gelen hastaların %70’i yeterince su içmediği için geliyor.” Sağlığı kaybettikten sonra mutlu olmak zor. O yüzden günde 2 litre su sağlığımız ve mutluluğumuz için içelim.
Mükemmel olmak zorunda değilsin.
Mükemmelliğin sınırı yok. O yüzden ne kadar uğraşırsan uğraş hep bir yerde eksiklikler kalacaktır. Hiç kimse de zaten dört dörtlük mükemmel değil ve olmayacakta. O yüzden mükemmel olmak için kendini yıpratmayıp mutsuz olmaya gerek yok. Mutlu olduğun kadar çalış ve o kadar iyi ol yeter.
Daha fazla uyu.
Uyku beynimizin ve bedenimizin yapısı tamamen değiştirebilir. Yeterince uykusunu almayan bir kişi beyin ve beden yorgunluğu ile karşı karşıya kalacaktır. Uyku aynı zamanda sizin bedeninize karşı bir borcunuzdur. Borcunuzu zamanında ve düzenli ödemezsiniz, beyin o borcu hiç olmadık bir yerde sizden tahsil etmeye kalkabilir. Örneğin uzun yolda araba kullanırken. Tabi uyku bu kadar önemli bir faktör iken mutluluğumuz için de büyük bir faktör. Yaşımıza göre ortama 7-8 saat nitelikli bir gece uykusu son derece önemlidir.
Sevdiklerinize Sarılın.
Evli çiftler arasında yapılan bir araştırma da en çok mutlu olan çiftler ve mutsuz olan çiftler arasında bir kıyaslama yapmışlar. Mutlu olan çiftler, mutsuz olan çiftlere göre daha fazla birbirlerine sarıldıklarını gözlemlenmiş. Mutluluğun en basit adımı da sanırım bu olsa göre. Her gün evden çıkarken veya eve geldiğinizde sevdiğinize bir kucak dolusu sarılın.
Teknolojiden uzaklaşın.
Teknoloji hayatımıza girdi. Hem de çok fazlasıyla. 1876 yılında Alexander Grahambell telefonu icat ettiğinde masanın üzerinde duran bir aletti. Bu cep telefonları çıkıncaya kadar. Telefonlar artık sadece telefon değil, yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Adeta bir uzvumuz gibi oldu. Eskiden telefon çalmasın diye fişini çekerdik. Ama artık 7/24 saat bizimle birlikte. O yüzden zaman zaman teknolojiden uzak durmak gerekiyor. Akşam 19:00’dan sonra ve hafta sonları teknolojisiz bir yaşam bizi daha çok mutlu edecek.