Moğolların XIII. yüzyılda neredeyse bütün Avrasya’yı saran saldırıları insanlık tarihinin eşine az rastlanır olaylarındandır. Bütün dünyayı kasıp kavuran Moğol istilası İslam dünyasının da başına gelen büyük bir felaket olmuştu. Müslümanların beş asır boyunca oluşturduğu medeniyete telafisi çok güç olacak tahribatlar vermişti. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen Moğollar İslam dünyasının büyük bir çoğunluğunu hakimiyetleri altına aldıktan kısa bir süre sonra zarar verdikleri bu medeniyetin inancına teslim olmuşlardır.
Müslüman olan ilk Moğol hanı Berkedir. Onun Müslüman olması Orta Çağ İslam âleminin kaderi değişecektir.Samimi dindar bir han olan Berke, Moğol töresini ve İslam şeriatını topraklarında beraber uygulamıştı. Hanlığında Kur’an eğitimi için medreseler açtıran Berke, âlimleri de himaye etmişti. Berke’nin Türkistan ile başlattığı ticari-kültürel faaliyetler neticesinde çok sayıda Moğol ve Kıpçak Müslüman olmuştu. O Cengiz soyundan Müslüman olan ilk isimdi ve onu arkasından birçok han takip edecekti…
İsmi Moğolca “zorlu” manasına gelen Berke, Cengiz’in torunu, Cuci’nin oğlu, Batu Han’ın küçük kardeşiydi.
Müslümanlığa geçen en büyük Moğol boyu hiç şüphesiz Çağataylardır. Devlete adını veren Cayatai Kağan yani Çağatay Han, Kam(Şaman). Onun ölümünden sonra Çağatay’ın torunlarından olan Mübarek Şah 1266 yılında Müslümanlığa geçmiştir.
İç Asya ve Doğu Türkistan’daki Moğollar İslamiyet’e geçmiştir. İslami kabul eden belli başlı Moğol boyları şunlardır:
Doğu Türkistan Kansu’da yaşayan Boan ve Dongsiang(Donsyanlar )Moğolları da Müslümandır.
Bao’anlar(Bao’anzu): Çince adları Bao’an milliyeti olan bu Müslüman halk dünyada sadece Çin’de yaşıyorlar. Bao’an milliyeti genellikle Gansu eyaletine bağlı Ji Shıshan Bao’an, Dongşiang ve Salur Özerk İlçesinde yaşarlar. Az bir kısmı ise dağınık olarak Lanzhou, Linşia, Çinghai, Tibet ve Uygur Özerk Bölgesinde yaşıyorlar. 2010 yılında yapılan son nüfus sayımına göre Bao’an milliyetinin toplam nüfusu 20 bin kişi civarındadır. Bao’an milliyetinin konuştuğu dil Moğolca olup, daha çok Moğol kökenli halklardan Tu (Moğol) ve Dongşiang’lara yakındır. Kendine ait milli bir yazısı yoktur. Tarihte Çinli ve Döngenlerle sıkı ilişkilerde olduklarından dolayı Çin dili ve kültürünün etkin etkisinde kalmışlardır. Bao’an dilindeki Çince sözcüklerin oranı yaklaşık %40 civarındadır. Bao’an miliyetinin kökeni hakkında üç çeşit görüş vardır. İlki günümüzde konuştuğu dilsel özelliklerinden dolayı Moğol kökenli bir halk olması gerektiği. Yani İslamiyet’i kabul eden Moğolların Bao’an bölgesinde Tibetli, Çinli ve Döngen gibi milliyetlerle karışması sonucu ortaya çıkmış olduğu yöndeki görüş. İkincisi ise, Çince kaynaklarda geçen “Bao’an Hui保安回” tanımlamasına binaen onların Döngen olabileceği yönünde geliştirilen bir görüş. Üçüncü görüş ise Moğollar dönemindeki Müslüman Renklilerin Bao’an bölgesindeki diğer milliyetlerle kaynaşması sonucu şekillenmiş bir halk olduğu görüştür. Sonuç olarak Bao’an milliyeti Moğolca konuşan sayıca fazla olmayan, aynı zamanda Çin dili ve yazısının etkisinde kalmış bir halktır. Bao’an adı da Çinliler tarafından verilmiş coğrafya’ya dayalı bir addır. Yani Bao’an bölgesinde yaşayanlar anlamında “Bao’anlı/保安人”. Bao’an milliyeti genellikle çiftçilikle geçimlerini sağlayan bir halktır. Çeşitli bitkileri ekip biçerler. Bunun haricinde ek olarak bıçakçılık mesleği yaygındır. Bao’an milliyeti Döngenler gibi ticaret işlerinde de başarılı bir halktır. Bao’an milliyeti Sünni Müslüman olmakla birlikte, Bao’anler arasında Nakşibendi tarikatının bazı kollarının yaygın olduğu da bilinir. Bao’an bölgesinde bulunan Mescit ve Camiler Bao’anlerin örf adet ve gelenek göreneklerinin korunması ve yaşatılmasında çok önemli işlevler görmüştür ve görmektedir. Bao’an milliyeti dili olan ve yazısı olmayan bir halk olduğu için eğitim-öğretim ve kültür aktarımı Çin yazısı ve kültürü aracılığı ile olmuştur. Bu durum, Bao’an milliyetinin dini inancını koruduğu müddetçe Döngenleşeceği ve zamanla kendi dilini unutacağı durumunu ortaya çıkartmıştır.
Dongşiang’lar (Dongxiangzu): Çin’in Kuzeybatısında yaşayan Moğol dilli Müslüman halktır. Kendilerini “Sarta” olarak isimlendirirler. Fakat Çinlilerce yaşadığı bölgenin adı olan “Dongxiang” ile adlandırılmıştır. Yoğun olarak Gansu Eyaletine bağlı Linşia Döngen Özerk Oblastının Dongşiang Özerk İlçesi ile Guanghe, Hezheng, Kangle gibi ilçelerde ve az bir kısmı ise Lanzhou ve Uygur Özerk Bölgesinde yaşarlar. 2010 yılında yapılan son nüfus sayımında Dongşiangların toplam nüfusu 1 milyon kişi civarındadır. Geçmişte Çince kaynaklar hep “Dongşiang Müslümanları/Dongxianghui” ve “Dongşiang Moğolları/Dongxiang Menggu” şeklinde kaydetmiştir. ÇKP iktidarı sonrasında ayrı bir azınlık olarak kabul edilmiş ve millet adı olarak “Dongxiang” kabul edilmiştir.1954 yılında Dongşiang Özerk Köyü kurulmuştur. Günümüzde Dongşianglar Moğolcanın farklı bir lehçesini konuşurlar. Fakat kendilerine ait milli yazıları yoktur. Moğolca ile %40-%50 oranda aynıdır. Ayrıca Bao’an, Doğu Sarı Uygur ve Tu milletleri ile kendi dilleri aracılığıyla anlaşabilmektedirler. Dongşiang dilinde Türkçe, Tibetçe, Çince çok sayıda yabancı sözcükler vardır. Günümüzde, Dongşianglar Çin yazısını yaygın olarak kullanmaktadırlar. Çünkü kendi yazısının olmamasından ötürü eğitim-öğretim tamamen Çin dili ve yazısı ile yürütülmektedir. Bundan dolayı 9 yıllık zorunlu eğitim sürecine dâhil olan herkes Çince biliyor demektir. Ayrıca, Çin dili ve kültürünün etkisi ile Çin tarzı ad ve soyadının çok yaygın olduğu bilinmektedir. Dongşiangların kökeni ile ilgili olarak en yaygın kanaat ise üç çeşit söylem üzerinedir: ilki, doğrudan Moğolların devamı görüşü; ikincisi ise Moğollar döneminde Türkistan bölgesinden Dongşiang bölgesine gelerek yerleşen değişik halklar; üçüncü görüş ise, Döngenlerin de ecdadı sayılan yerli “Hui Hui”ların Moğol ve Çinlilerle karışarak ortaya çıktığı görüşüdür. Dongşianglar genellikle tarım ile uğraşırlar. Bulundukları yerlerin topraklarının verimsizliği ve kuraklığından dolayı son yıllarda Dongşiang erkekleri bölgelerinin dışına çıkarak çalışmaya başladığı veya ticaret ile meşgul oldukları bilinir. Ayrıca, hayvancılık ve el sanatları (halı, kilim dokumacılığı ve hayvan derilerinin işlenmesi) ile de geçimlerini sağlıyorlar. Gansu eyaletinin önemli şehirlerinde lokanta işletmeye başladıkları özellikle yöresel yemek olan “Dongşiang Haşlaması” ile ünlendiği bilinir.
Afganistan ve İran’daki Aymak Moğolları yaklaşık bir buçuk milyon nüfusa sahiptir ve Müslümandır. Aymak, kelime itibariyle Türkçe Oymak sözünden bozmadır. Hazaralar 7 milyondan fazla nüfuslarıyla Afganistan, İran ve Pakistan’da yaşarlar. 30.000 kadar Hazara ise Türkiye’de yaşamaktadır. Hazaraların Cengiz Han’ın Afgan Topraklarını feth ettikten sonra burada bıraktığı 1.000 Moğol askerden geldiğine inanılmaktadır. Zaten Hazar kelimesi de Farsçada 1.000 sayısı anlamına gelmektedir. Kuzey Orta Asya bozkırlarından Afgan-İran topraklarına inen Türkler ve Moğollar bölgeye geldiklerinde yerli haklarla etkileşime geçmiş ve Hazaraları oluşturmuşlardır. Afganistan’da yaşayan Hazaralar Afgan hükümdarı Abdurrahman Han tarafından büyük bir katliama uğramıştır.
Moğolların İslamiyet’i kabul etmeleri dünya tarihinin en önemli hadisleri arasında yer almaktadır. Bir beldeyi istila eden, orada hakimiyet kuran bir unsur hakimiyeti altına aldığı muhitin insanlarını kendi inancına korku ile baskı ile iktidarın gücü ile döndürebilir, tarih bunun örnekleri ile doludur. Ancak istilaya uğrayan bir inancın kendini istila edenleri kendi dinine döndürebildiklerinin başka bir örneği yoktur. Bu tamamen İslam inancının ve kültürünün gücünün bir sonucudur. Bu da gerçek gücün silahta askerde ve de parada değil de bilgide kültürde ve inançta olduğunu net bir biçimde göstermektedir.
Kaynakça: HANG, Meng /孟航, “Çin’deki Müslüman Nüfusun Dağılım Durumu Üzerine İnceleme/中国穆斯林人口分布格局浅析”, Kuzeybatı Milliyetler Araştırmaları/西北民族研究, 2004/4, ss.76-96. HO, Wai-Yip. “Mobilizing the Muslim minority for China’s development: Hui Muslims, ethnic relations and Sino-Arab connections”. Journal of Comparative Asian Development, 2013, 12.1, ss.84-112. HOWELL, Anthony & FAN , C. Cindy, “Migration and Inequality in Xinjiang: A Survey of Han and Uyghur Migrants in Urumqi”, Eurasian Geography and Economics, Vol. 52, No. 1, 2011, ss. 123.