Muasır, çağdaş anlamına gelmektedir. Peki biz neden muasır medeniyetler seviyesine ulaşamadık? Bana göre bizim ekonomik, sosyal, kültürel, toplumsal vb. alanlarda bir türlü istediğimiz gelişmeyi gösteremeyişimiz bizim olayları sadece kendimize göre değerlendirmemizden kaynaklanıyor. Bunu biraz açalım isterseniz.
Bir yanlışı kendimiz yapıyorsak yaptığımız bu yanlış bize gayet normal bir şeymiş gibi geliyor ama yanlışı yapan başkası ise başlıyoruz söylenmeye, şikayete. Örneğin, kırmızı ışıkta geçen bizsek bu bizi hiç rahatsız etmiyor. Sanki gayet normal bir şeymiş gibi düşünüyoruz. Hatta bu bizim hakkımızmış gibi geliyor bize. Kırmızı ışıkta geçen başkası ise hemen başlıyoruz eleştirmeye, söylenmeye. Bu şekilde düşündükçe ve bu şekilde davrandıkça hiçbir ilerleme kaydedemeyiz. Bunun gibi daha birçok örnek verebiliriz.
Ortada yapılan bir yanlış varsa kimin yaptığının bir önemi yoktur. Biz ya da başkası fark etmez. Doğru tektir, bana göresi sana göresi ona göresi olmaz doğrunun. Bana faydası varsa doğru yoksa yanlış mantığıyla daha ne kadar devam edebiliriz?
Nasreddin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi kazanın doğurduğuna inanıyoruz ama kazanın öldüğüne inanmıyoruz. Olması gereken ne kazanın doğurduğuna ne de öldüğüne inanmak. İşte biz bunu başardığımız gün muasır medeniyetler seviyesine doğru ilk adımımızı attık demektir.