Merhabaa!Bugün sizlere hafta sonu izlediğim Taylor Swift’in yaşamını anlatan belgeselden bahsedeceğim.Beni tanıyanlar bilir böyle belgeselleri sevdiğimi.Bunun gibi birkaç tane daha belgesel izledikten sonra gaza getiren,iyi hissettiren belgesellerle ilgili bir yazı yazacağım o yüzden hafta sonunu bekliyorum.
Evet,belgeselimizin konusuna gelirsek dünyaca ünlü yıldız Taylor Swift’in yaşamını,müziğe nasıl başladığını,yaşadığı zorlukları,ödül aldığında sahneye gelip bu ödülü Beyonce hak etti diyen Kanye West ile olan problemi,uğradığı cinsel tacizi ve yaşadığı mahkeme sürecini anlatır.Çok etkilendiğim bir belgeseldi.Görünüşte milyonlarca takipçisi olan şarkıları milyarlarca dinlenen bir yandan da sırf kilo aldıkları söylenmesin,haber yapılmasın diye aç gezdiğini,kendisinin açlıktan konserlerinde bacaklarının titrediğini dahi ifade ediyor.Bu tarz belgeseller hem bizi motive eder fakat görünüşte bir taş gibi duygusuz ya da mükemmel sansak da onlarda insan.Ağlıyorlar,üzülüyorlar.Ve Taylor Swift’in yapılması çok zor bir şey yaptığını görüyoruz.Twitterdan siyasi görüşünü açıklıyor bu bir pop star için çok cesaret gerektiren bir durum.Neredeyse izlediğim tüm bu tarz belgesellerde şarkıcılar 50.000 kişinin önünde konser veriyor ve elli bin kişi sadece size bakıyor ve o an sadece bir kişi bütün insanları eğlendiriyor,şarkı söylüyor,çaldığı müzikle onları mutlu ediyor.Ayrıca şarkıcı olmasına rağmen çok güzel piyano ve gitar çalıyor.Küçük yaşlardan itibaren müzikle iç içe büyümüş birisi.Kısacası Bu belgeseli izledikten sonra Taylor’u daha çok sevdim:))
Okuduğunuz için teşekkürler:)
