19.yüzyılın başlarında, erkek egemenliğinin var olduğu kısıtlayıcı bir toplumda yaşayan ve hayalinin o şartlarda imkansız gibi görülen doktorluk olduğu bir kadın düşünün:Margaret Ann Bulkley
Her ne kadar kayıtlara geçen ilk kadın doktor Elizabeth Garrett olsa da Margaret bunu ondan ortalama yarım yüzyıl öncesinde başarmıştır fakat Margaret olarak değil. O artık Margaret Ann Bulkley değil, James Barry’dir.
Margaret Ann Bulkley’in Yaşam Yolculuğu:Kimdir ve Nasıl James Barry Olmuştur?
1789 yılında İrlanda’nın Cork kentinde dünyaya gelmiştir. Margaret 14 yaşında iken tam emin olunmamakla beraber babasının maddi zorlukların getirdiği borçlar nedeniyle hapse düştüğü söylenmektedir.Bunun sonucunda çaresiz kalan Margaret ve annesi ise Londra’da yaşamını sürdüren amcasının yanına sığınmak durumunda kalmıştır.
Burada amcası James Barry sayesinde elit kesime dahil olma şansı yakalamış ve kendisine birçok kişi ile tanışabilme fırsatı doğmuştur. Yine de sosyal statüsü nedeni ile elit kesimden biri ile evlilik gerçekleştirebilmesi de olanaksız görülmüştür. Bu nedenle ailesi de elit kesim etkisiyle onun öğretmen olabileceği umuduna kapılıp onu bu yönde yüreklendirmek istemiştir.Fakat Margaret’in hayali farklıdır, imkansız görülen üzerinedir.
Yine elit kesim içinden tanıştığı biri vardır ki hepsinden önemli, belki de Margaret için bir dönüm noktası: Devrimci Venezuela Generali Francisko Mirando. Margaret herkesten farklı olarak ona doktor olma hayalinden bahsetmiştir ve birlikte bir plan yapmışlardır.Plana göre Margaret cinsiyetini gizleyerek tıp eğitimi alacak, mezun olduktan sonra da mesleğini Venezuela’da icra edecekti.
1806 yılında Margaret vefat eden amcasının adını ve miras kalan parayı alarak Edinburgh Üniversitesi’ne girdi. Fakat işler pek de planladıkları gibi gitmedi.Çünkü 1812 yılında devrim engellenmiş ve Francisko Mirando hapsedilmişti. Bunun sonucunda Margaret hayalini gerçekleştirmek ve amcasının adını yaşatmak üzere yoluna Dr.Barry adında bir erkek olarak devam etmeyi seçti.
Zor bir yaşama atılan Barry, gittiği her yere çok güvendiği yardımcısı Danzer’i de götürüyordu. Danzer’in ortalama 50 yıl onunla beraber yaşadığı bilinmekte. Danzer, her sabah Barry’ e 6 küçük havlu veriyordu. Barry ise bu havluları belirgin hatlarını gizleyecek şekilde vücuduna sarıyor ve omuzları geniş gözüksün diye vatka yerine kullanıyordu. Barry bu şekilde ilerleyecek hayatında 1813 yılında doktor olarak İngiliz Ordusuna, 1815 yılında ise İngiliz Sömürge Birliğine atanmıştır.
Aynı zamanda Barry’nin hastalarına karşı yakından ilgili ve destekleyici olduğu da atlanılmamış bir detaydır. Hatta başarılı bir sezeryan operasyonu sonrasında ailenin doğan bebeğe James adını vermesi de bunu kanıtlar nitelikte. Hatta bebeğin vaftiz babası olduğu bile söyleniyor.
Barry hayatına birçok başarı sığdırmış ve insanlığa, sağlık alanına birçok katkı sağlamıştır. Örneğin gerçekleştirilen ilk başarılı sezeryan ameliyatında Barry’nin imzası vardır. Görev yaptığı yerlerde de birçok insanın hayatına dokunmuştur. Yine bir örnek verecek olursam çalıştığı bir hastanede ölüm oranını %90 azalttığı ve İngiltere’den 20 yıl önce bölge insanını çiçek hastalığına karşı aşıladığı bilinmektedir.Buraya elbet hepsini yazamadım fakat detaylı bilgi edinmek isteyenler olursa yorumlarda link paylaşabilirim.
Ölümü ve Kimliğinin Ortaya Çıkışı
25 Temmuz 1865 yılında 76 yaşında vefat eden Barry’nin son isteği ise üstündeki kıyafetleri ile hızlıca gömülmek olmuştur. Fakat bu isteği gerçekleşmeyen Barry’nin ölümünden sonra aslında kadın olduğu ortaya çıkmış ve vücudunda doğum yaptığına dair izlere rastlanmıştır. Bunun nedeni ise küçükken dayısı tarafından tecavüze uğrayıp, ondan hamile kaldığı iddialarına dayandırılmıştır.Fakat yine de kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Ölümü sonucu kadın olduğunun anlaşılması askeri kurumları da etkilemiştir. Yaklaşık yarım yüzyıl boyunca bir kadın görevlendirmelerinden büyük utanç duymuş ve konu ile ilgili belgelerin açığa çıkmasını 100 yıl boyunca yasaklamışlardır.
Doktor Barry’nin hikayesi 1958’de askeri arşivlerde inceleme yapan Isobel Rae tarafından ortaya çıkılmıştır. İlk biyografisi de yine Rae tarafından kaleme alınmıştır.
Toplum tabularını kendi içinde yıkmış ve koşullara rağmen hayallerinin peşinden gitmiş bir kadının hikayesini okuduk birlikte.Ve aslında kadının gücüne bir kez daha şahit olduk. Günümüzde hala devam eden bu mücadelede çok önceden savaş vermiş bu kadın zamanında kendi adı ile anılamasa da tarihe adını yazdırmıştır ve bugün Dr.Barry olarak değil Dr.Margaret Ann Bulkley olarak anılmalıdır.
sevgilerimle 🙂