merhaba. Merhaba! uzun bi’ aradan sonra çok büyük bi özlemle sarf edilen merhaba’dan hem de. en umutsuz anlarında, duymayı en çok hayal ettiğinden. fazla duygusal olmasından çekinmekle beraber her daim omzunda hissetmek istediği elin merhabası. maddi anlamda değil, maneviyatıyla varlığını hissettirecek kişinin. hiç bilmediğin bi şehirde en yakının bile seni yalnız bırakmışken, en uzağının sadece senle aynı takımı tutuyor olmasının getirdiği samimiyetle, sıcaklıkla dolu merhaba.. ip gibi yağan yağmurda derse geç kalmanın stresini yaşarken ve asla vaktinde gelmeyen otobüse söverken elinde şemsiyesiyle gelen, bir şemsiyenin altına ikinizin de sığabileceğini anlatan gözlerinkinden bu seferki merhaba. müebbet hüküm giymiş ve hücreye yerleştirilmiş bir hükümlünün yemek getiren gardıyana bozulmuş telaffuzuyla -kimi için kuru bi sesleniş olan merhaba. her şeyi idare edebileceğini düşünüp ruhunu ihmal etmenin getirdiği pişmanlıkla söylenen, birazcık yeraltı kalmış bir evin sadece bir çalışma masasının bulunduğu, gereğinden biraz daha soğuk olan bir odada konuşacak kimsesi olmayan bi insan çaresizliğiyle duvarlara söylenen bi merhaba. kimsenin duymak istemediği biraz da. uzun bi aradan sonra merhaba, devamı gelecek merhabalardan. biraz daha dolu bi merhaba. fazlasıyla umut dolu. “Merhaba.”
Merhaba!!!
Subscribe
Giriş Yap
Yorum yapmak için giriş yapmalısın
0 Yorum