MAVİ BEBEK HASTALIĞI
Günlerden pazartesi …
ikinci sınıfın ilk staj gününde rotasyon olarak koroner yoğun bakımda staja başladım.yoğun bakımda enfeksiyon riskinden dolayı stajyer öğrenci sayısı genellikle az kabul edilir.keza o günü biz üç stajyer olarak staja başladık
Sabah 08.00 da vardiya başladı.Başhemşire hasta dağılımını uyguladı.Ve her öğrenciye iki hasta denk geldi.Ben ve stajyer arkadaşlar hasta dosyalarını alıp hastalarımızla tanışmak adına odadan çıktık. İlk hastam mavi bebek hastalığıyla doğan Melisaydı.Diğer hastam ise 08.10 da trafik kazasından dolayı yoğun bakıma getirilen Ahmet beydi.Yapılan tüm müdahalelere rağmen Ahmet beyi malesef kurtaramadık.Açıkçası ilk staj günümde ve henüz vardiyamın 10 dakikadır başlamış olmasına karşın hastamın ex olması beni çok üzdü.Ahmet bey ile ilgili gerekli tüm işlemleri yaptıktan sonra sıra melisayla tanışmaya geldi.Melisa izolasyon amaçlı yoğun bakım içerisindeki ayrı bir odada kalmakta. Melisanın yanına geldim.Annesi başucunda oturmuş ,beni odadan girdiğimi görünce sulu ğözlerinden akan gözyaşını silerek başını kaldırdı ve buyrun diyerek beni karşıladı..Ben de odaya girip kendimi tanıttım.Tabi Melisa o sırada uyuyordu.Biz annesiyle tanışıp annesinden gereken anamnezi (öyküsü)aldıktan sonra odadan ayrıldım.Fakat oradan ayrılmadan önce odanın dışından cam pencereden şöyle bir Melisaya bakmak istedim.Dudakları ,elleri, bileği, parmakları vücudunun her yeri yeterince oksijenlenemediğinden dolayı morluklar içerisindeydi. Çok zayıftı ama tüm o yüzündeki morluklara rağmen Melisanın çok güzel bir yüzü vardı.Bu hastalığa doğuştan sahipti.Şuan 15 yaşında olup 15 yıldır Melisa cihazlara bağlı olarak yaşam mücadelesini sürdürüyordu.O an zihnimde beliren bir çok düşünce oluştu. Ve oluşan o düşüncelerim şu ki” insan her şeyden önce sağlığının kıymetini bilmeli.Sağlığını birşeylerin uğruna feda etmemeli.Melisanın şuan cihazlara bağlı bir şekilde dinlenmesi değil okulda arkadaşlarıyla okuyor,gülüp eğleniyor ,koşuyor olması lazımdı.Hayatını dolu dolu yaşaması lazımdı.”
Ne yazık ki bu düşüncelerim sadece keşkelerden ibaretti.Çünkü mavi bebek hastalığı;organ,doku ve hücrelerin oksijensiz kalmasıyla kan renginin değişmesidir.Nedeni çevresel faktörlerle olabileceği gibi doğuştan da olabilir.Ameliyat gerektiren bir hastalıktır. Fakat Ameliyat stresini atabilmesi için melisanın biran önce kendi bünyesini toparlaması lazım.bu süreçte de ben ,annesi meral hanım ve hemşire meslektaşlarım Melisanın yanında olacak ona destek sağlayacağız.Nihayetinde tedavi saati yaklaştı ve benim de Melisayla tanışma vaktim geldi..Tedavisini hazırlayıp odaya geldim.Melisa uyanıktı meraba diyerek içeri girdim.Melisayla göz göze geldik.Gözlerinin içindeki mutluluğu,umudu görünce o kadar çok büyük bir enerji aldım ki ondan ….Tanıştıktan,kendimi tanıttıktan sonra ilaç saati olduğunu söyleyip ilaçlarını alması gerektiğini izah ettim.Ve artık ilk günkü vardiyamın sonuna doğru yaklaştım.çıkmadan önce Melisanın yanına uğrayıp hoşçakal demek istedim.
Nihayetinde Melisa kısa bir süreç sonunda bünyesini toparladı.Ameliyat günü geldiğinde çok heyecanlanmıştı.bu süreç boyunca gözlerindeki sevinç çığlıklarını,mutluluğunu,umudunu hiçbir zaman yitirmedi.Bundan sonra her şeyin farklı olacağını dile getirirdi hep.Diğer çocuklar gibi artık koşup eğleneceği düşüncesiyle kendine umut aşılıyordu.
Ameliyatı olup bitti.Uzunca bir dinlenme süreci oldu.
Ve nihayetinde de Melisanın hastaneden cihaza bağlı olmadan ayrılma vakti gelmişti.Herkese teşekkür edip veda ettikten sonra sıra bana gelmişti.Bu süreçte birbirimize destek çıktık.Benim melisaya katkım olduğu gibi Melisanın da bana birçok katkısı olmuştu.En büyük katkısı da şu olmuştu; neyle karşılaşırsak karşılaşalım umudumuzu kaybetmeyelim ve sağlığımızı birşeyler uğruna feda etmeyelim….
Veda ettikten uzun bir aradan sonra Melisa dan bana bir mesaj geldi. Çok başarılı bir atletizim yarışmacısı olmuş.Ve büyük başarılar sağladığı bir yarışmadan küçük bir kare yollamış..O kadar çok mutlu oldum ki onun adına.Melisa kazandı çünkü hiçbir zaman umudunu yitirmedi .
NEFES ALABİLİYORSAN HALA UMUT VAR DEMEKTİR:)
UMUDUNU KAYBETME