Masumlar.. Son dönemin çıkış yapan histerisi ve dramı bol, orijinal hikayeli, bol reytingli dizisi.
Geçmişindeki anne travmasını temizlikle tolere etmeye çalışan bir Safiye , obsesyon mağduru Gülben, mazoşist Neriman ve istifçi Han..
Diziyi izlerken, her birinin geçmişinden şu an ki obsesyonlarıyla neyi kompulse etmeye çalıştıkları oldukça aşikâr.
Eşiyle yaşayamadığı duyguların acısını çocuklarından çıkartan bir anne trajedisinin ürünü hastalıklı çocuklar…
Dizinin bizi alıp götürdüğü o empati yumağında yer yer kendini görenler el kaldırsın. Kaç kişi Safiye’yi annesine benzetti mesela? Güçlü, sahiplenici kadınlara biraz daha yakından bakın. İnci’de olduğu gibi yapbozun eksik hangi parçasını tamamlıyorlar acaba?
Kafamda Deli Sorular
Neyle neyi örtmeye çalışıyorum? Günlük hayatta rutin haline gelen davranışlarından hangisi perde oldu bana? Başkasına göre basit, ama beni daha derinden etkileyen kış güneşi mesela?
Herkes sever güneşi… Herkes sever baharı… Fakat herkes aynı mı görür gökyüzünü?
Küçükken düşünürdüm hep…Ben ve diğerleri maviye mavi deriz de aynı rengi mi görürüz? Aynı mıdır zihnimize taktığımız gözlük? Aynı mıdır yüreğimize yansıyan renkler? Oradan ruhumuza yansıyan davranışlar?
Değil… Neyin yerine neyi koyuyoruz?
İlla bir Safiye olmak gerekmiyor bu soruyu sormak için.
Tırnağının kenarlarını yerken, söylenen bir söze içerlerken, hazırladığı makaleye titizlenirken, süpürgeliklerin tozunu makineye çekerken, en yakınındakini darlarken, yemeğin tuzunu eksik atarken, taraktan saçlarını hunharca ayıklarken…
İnsan yaralarını ve yara bantlarını keşfetmeli…
Kısır döngünüz aşılmaz bir sarmala dönmeden çıkmalı o koridordan.
Dileğim, bol fark etmeli, hayret dolu, sadrınızın genişleyip genişleyip açıldığı, gönlünüzdeki yüklerinizden kurtulduğunuz bir ömrünüz olsun.
Sağlıcakla kalın.