Sokaklar çocukların oyun alanı olmalı mezarı değil.
Biz büyüklerin kalbi ne kadar siyah ise çocukların kalbi bir o kadar beyazdır. Ama maalesef bu beyazlığı silip, dünyayı siyaha boyamak isteyenler var.
Bazen de tecavüzle hem çocuğun hem ailesinin hayatını zifiri karanlığa mahkûm ediyorlar ve o karanlık bir daha aydınlığa kavuşamıyor.
Son zamanlarda çocuk ölümleri gündemden düşmüyor.
Narin, bir çocuktu. Ama büyümesine izin vermediler ve bir fidanı kökünden koparır gibi kopardılar onu da hayattan. İki yaşındaki güzeller güzeli çocuğumuz, tecavüze uğradı ve birkaç gün sonra yoğun bakımda yaşam savaşını kaybedip öldü.
Gündemde olan bir diğer haber ise İstanbul’da acil bebek hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip SSK’dan prim adı altında haksız kazanç elde ederek ölüm saçan “Yeni Doğan Çetesi.”
Merak ediyorum acaba bu yazdığım gündemdeki üç haberde yer alan vicdan yoksunlarının çocukları yok muydu? Özellikle yeni doğan çetesinin varsa çocuklarına haram para yedirdiklerini bilmiyorlar mıydı? Dünden bugüne ne çok çocuk vahşetleri yaşandı. Arşivleri karıştırsak kim bilir ne kadar çok çocuk ölümleri çıkar.
Ve Gazze!
Orada hâlâ savaş devam ediyor. Ve yine çoğunlukla masum çocuklar hedefte oluyor.
Yazımın başında da bahsettiğim gibi ‘Masumiyet.’ Çocukların masumiyetlerini kıskanıp onları öldürüyorlar. Yüreğim acıyor Gazze’deki çığlıkları duyunca.
Annelerinin gözleri önünde çocukları ya bombadan ölüyor ya açlıktan ölüyor. Birçoğu da hastalık nedeniyle hayatını yitiriyor. Bazı çığlıklar vardır vicdanlara bir ok misali saplanır. Kiminin vicdanının yanından bir sinek vızıltısı gibi geçer gider. Yani kimsenin umurunda değildir o çığlıklar.
Çocuklar; bizlerin geleceğidir, bizlerin bir yansımasıdır tıpkı bir ayna gibi.
Aile içinde de ölümler oluyor maalesef. Çocukları katlederek geleceğimizi yok etmeyelim. Onlar ağaç gibidir nasıl ki ağaç ormanın bir parçasıdır bizlere nefes olur, çocuklar da bizim parçamızdır eğer ki doğru ve dürüst yetiştirirsek.
Büyüttüğümüz çocuklar gelecekte katil olmamalı. Duyarsız, vicdandan yoksun olmamalı.
Hani bir dua vardır ya, “Allah herkese hayırlı bir evlat nasip etsin,” diye.
Bazen biz çocuklarımızı düzgün yetiştirsek de büyüdükçe arkadaş ortamına katıldıkça farklı karakterde arkadaşlar ediniyorlar. Kimi karakter iyi oluyor, kimi karakter kötü.
Tıpkı filmlerde veya dizilerde olduğu gibi bakıp büyüttüğümüz çocuklar, yarın öbür gün biz aile bireylerinin katili olabiliyor ya da bir çocuğa zarar verebiliyor.
Sevgili anneciğim hep şöyle der; “Şu devirde çocuk yetiştirmek iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey.” Büyüyüp bir yaşa gelindiğinde bu sözün değeri daha iyi anlaşılıyor. Elbette anlayana.
Çocuklarımız bizlerin masumiyetidir. Onlara kıyarak, canlarını yakarak yaşadığımız dünyayı karartmayalım. Çünkü onlar bu dünyanın aydınlığıdır. Dünyamızın ışıklarını söndürüp bizleri karanlıkta bırakmayın. Vicdanınızın sesini kısmayın.