Müzeler, müzelerimiz İstanbul’da yaşadığımız bu tarihi şehirde gezilebilecek birçok müze var elbette ama sizin de bildiğiniz üzere kişisel dediğimiz karakterlere dokunan müze sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Masumiyet Müzesi bu yüzden tematik ve bir hikâyesi olmasından ötürü kutsal denebilecek bir müze.
Masumiyet Müzesi Orhan Pamuk’un kaleminden çıkmış nadide bir eserdir, 2012 yılında ise eser müzeye dönüştürülerek bizler ile buluşması sağlanmıştır. Masumiyet müzesi ile benim tanışmam nasıl oldu peki tabii ki hikâyesini ve müzenin önemini detaylı olarak anlatıyor olacağım. Benim bu nadide müze ile tanışmam 2013 yılına tekabül ediyor. Bir 2013 yazında Masumiyet Müzesi kitabını okuyup bitirdikten sonra müzeye ilk ziyaretçi olarak adımımı attım bir sonraki ziyaretim ise bir yıl sonra 2014 yılında oldu ama tabii ki farklı bir sebepten ötürü staj için oldu.
Masumiyet müzesi benim için hem okur olarak hem de stajımı yaptım bir mekân olmasından ötürü çok özeldir çok başkadır. Orhan Pamuk gibi önemli bir yazarı yakından görmeme sebebiyet vermiş nostaljik müzedir. Müzeye ilk girdiğinizde sizin de benim gibi duvarda yer alan sigara izmaritleri dikkatinizi çekebilir. Duvarda yer alan sigara izmaritleri romanda esas kız karakteri Füsun’dan başkasına ait değil tabii ki. ‘’İrem Hanım peki bu müzede bizi neler bekliyor bize ne anlatıyor?’’ derseniz de müzenin bize ne anlattığına gelecek olursak aşağıda yazmış olduğum satırlara odaklanmanızı rica edeceğim.
Masumiyet Müzesi Ne Anlatıyor?
Zengin esas oğlan Kemal ve fakir tezgâhtar kız Füsun’ın tutku dolu aşkını bu aşkın anılarını bize anlatıyor, yansıtıyor. Müzeyi iyice anlamak adına öncelikle kitabı satın alıp okumanızı şiddetle öneririm. Kitabı okuyup bitirdikten sonra da Masumiyet Müzesi’ne adımınızı atın derim. Kitabı okuduktan sonra kitabı bitirdikten sonra son sayfada sizi bir sürpriz bekliyor, sizin müzeye ücretsiz bir şekilde girmenizi sağlayacak, o yüzden saklayınız derim.
Önerilen İçerik: ”Kitap Okumayı Nasıl Sevebilirim” Diyenler için 10 Faydalı Tavsiye
Kitabın ilk sayfalarında birazcık melankolik bir cümle sizi karşılıyor eminim hepimizin hayatında böyle bir an olmuştur. “Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum” ben bu cümleyi ilk okuduğumda vay be ne hayatlar var diye düşünmüştüm, şimdi ise bu cümleye gönülden inanıyorum. Masumiyet müzesi bize mutlu bir aşk hikâyesi anlatmıyor, tutku dolu hatta saplantılı bir aşk anlatıyor diyebilirim. Bana sorarsanız Masumiyet Müzesi kitabı hayatında bir defa âşık olanların duygularına bir nevi tercüman oluyor ve bu yüzden de bize okura müzeyi görmek için yurtdışından İstanbul’a gelenlere sempatik samimi geliyor. Müzede sergilenen her bir eşyanın bir anlamı var, müze 15 yıllık bir emeğin ürünü adeta.
Masumiyet müzesi bizi adeta bir zaman makinesi gibi tarihi bir yolculuğa çıkarıyor bizi Türkiye’nin 1970’lerine götürüyor, dönemi anlatıyor bizlere. Tıpkı Kemal karakteri gibi siz de sevdiğiniz insanlardan bir şeyleri saklamayı muhafaza etmeyi seviyorsanız bu müze tam size göre diyebiliriz. Bu eşyanın ille de sevdiğiniz bir erkek/kız arkadaştan olmasına da gerek yok sizin için özel olan birinden verilen bir hediye olması yeterli.
Bizi Nasıl Bir Müze Bekliyor?
Çukurcuma’da yer alan ahşap müze binasının önüne geldiğinizde önce şöylece bir binaya dışardan bakıyorsunuz. Müzenin logosuna gelecek olursak aslında bir anlamı var logonun. Füsun’un kelebek küpelerinden esinlenmiş olması o da yani bir nevi burada bir gönderme yapılıyor. Masumiyet Müzesi kitabı 83 bölümden oluştuğundan ötürü müze de 83 vitrinden oluşarak kitaba sadık kalıyor. Kitapta yer alan sıra ve bölüm ismine göre de vitrinler de eşyalar sergileniyor.
Önerilen İçerik: Kitap Seçerken, Okurken Dikkat Etmeniz Gereken 9 Şey
Müzenin en dikkat çekici bölümü sizi girişte bekliyor. Gerek kitabı okur iken gerekse müzeyi gezerken bir erkeğin bu kadar çok sevebiliyor olmasına şaşırıyorsunuz. Yıllarca hiç bıkmadan… Kemal’in baktığı her yerde Füsun’u görerek ayrı kaldıkları günleri sayışı, Füsun’a ait eşyaları saklaması Kemal Basmacı gibi bir karakter keşke gerçekten hayatta da olsa diyor insan. Roman karakteri kadar olamayan insanlar var ne yazık ki… Bu arada müzede audio guide dediğimiz sesli rehberi de 5TL vererek gezebilirsiniz. Anlatıcı ise tabii ki Orhan Pamuk’un ta kendisi… Bence alın derim müzeyi gezmek daha bir anlamlı olur böylece. Bu nadide müzeyi hangi günler ziyaret edelim peki İrem Hanım diyorsunuz haliyle. O zaman ziyaret günlerini şöylece aşağıya iliştireyim.
Masumiyet Müzesi’ni Hangi Günler Gezebiliriz?
Masumiyet Müzesini Pazartesi hariç 10.00 – 18.00 e kadar ziyaret edebilirsiniz. Pazar günleri de açık olduğundan ötürü Pazartesi günleri müzemiz kapalı. Bu arada müze Perşembe günleri 21.00 ‘e kadar açık çünkü Uzun Perşembe. Müzeyi saat 21.00 ‘e kadar doyasıya gezebilirsiniz. Müzenin en alt katında museum shop var. Museum shopdan Ara Güler afişi, Orhan Pamuk kitaplarını İngilizce-Türkçe satın alabilir ve ayrıca Füsun’un kelebek küpelerini de alabilirsiniz. Bunun yanı sıra kartpostallarda yer alıyor.
Sizi müzenin girişinde Cem Bey ve güler yüzlü bir güvenlik görevlisi karşılıyor olacak. Müzenin o dar otantik kapısından geçerken ayrı bir dünyaya geldiğinizi anlayacaksınız. Müze öğrencilere 15TL, öğrenci olmayanlara ise 20 TL. Müzede tıpkı yurtdışındaki kişisel müzeler gibi bir anı defteri yer alıyor. Müzeyi ziyarete gittiğinizde bu anı defterine müzeyle ilgili gözlemlerini iletebilirsiniz. Orhan Pamuk bir gün yazmış olduğunuz o satırları okuyabilme ihtimali eminim size ayrı bir mutluluk verecektir.
Müzenin linkini de şöyle: Masumiyet Müzesi. Saygılarınıza sunuyorum.
Önerilen İçerik: Baharda İstanbul Keyfi Yapma Rehberi ve Az Bilinen Müzeleri
İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar:
