Hiç yemedim. Ateşte marshmallowlar falan hep çok “şekerli” gelmiştir. Ben tuzlu yiyecekleri tercih ediyorum. Elma şekeri de yemedim mesela. “Çok gülen insanlar sonra ağlıyor.” mantığıyla büyümüş bir çocuk olarak bence şuandan itibaren marshmallow challenge accepted.
Marshmallow literatüre gireli kırk küsür yıl olmuş. İlk defa 1970 yılında Colombia Üniversitesi’nde Walter Mischel tarafından uygulanan “Marshmallow Testi” yani “Zevki Erteleme Becerisi Testi” 45 yıldır anaokulu çağındaki çocukların kendini kontrol edebilme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek için uygulanıyormuş. Mutlaka görmüşsünüzdür, çocuk bir odaya sokuluyor. Masanın üstünde bir tabak ve içinde marshmallow. Deneyi yapan araştırmacı, bir işi olduğu için şimdi odadan çıkacağını, kendisi dönünene kadar bu şekeri yemeden beklemesi gerektiğini; işinin bitmesini bekleyebilirse döndüğünde çocuğa bir tane daha şekerleme vereceğini söylüyor. Olur ya çocuk bu, dayanamayıp yerse yanında zili çalması gerektiğini söylüyor araştırmacı ve dışarı çıkıp çocuğu gözlemlemeye başlıyor. Çocuk odada bu muhteşem yumuşacık pırıl pırıl şekerlemeye bakarken çok keyifli anlar yaşanıyor elbette bizim araştırmacımız için. Önce izleyin: Türkçe Alt Yazılı Marshmallow Testi 3 dakika Araştırmanın amacı şu: Deneyi yapan kişinin odaya dönmesini bekleyebilen sabırlı çocuklar ile dönmesini bekleyemeyip şekerlemeyi yiyen çocuklar arasındaki fark! Bu zorlu test ile iki unsur gözlemleniyor. Birincisi, çocuk için beklemek ne kadar mümkün? İkincisi ise, çocuğun kendini kontrol edebilme becerisi. Aslında çocuğun güdülerini kontrol etmesi ve beklerse çok daha iyi bir ödül kazanmanın mantıklı olduğunu düşünerek karar verme becerisini göstermesi bekleniyor. Diğer bir deyişe hem duygularını hem de mantığını kullanması bekleniyor (DBE).
Bir düşünün. Zevkinizi erteleme konusunda ne kadar başarılısınız? Buna ne kadar başarı denir? Bu araştırmada zevki erteleyenler ve ertelemeyenlerin akademik başarısı ölçülüyor. Sonuç şöyle: Testin sonunu bekleyen, yani o anda alacağı zevki erteleyebilen çocuklar erteleyemeyen çocuklara göre akademik açıdan daha başarılılar. Madde-alkol bağımlılık riskleri daha az, ebeveynlerinin gözlemlerine göre sosyal becerileri çok daha iyi olduğu söyleniyor. Peki videoda da izlediğiniz gibi bu beceri, sabır ve bekleyiş, erteleyiş özellikleri nereden geliyor? Öğreniliyor mu? Genetik mi? Doğuştan gelen mizaç özellikleri ile de ilişkili, çocuğun içinde bulunduğu çevre koşulları, ebeveynlerinin davranışları, ailelerin çocuklarının isteklerini daha kendileri istemeden karşılamaları, beklemeyi ve sabretmemeyi öğretmeleri ile de oldukça ilişkili bulunduğu düşünülüyor (Mischel, 2016).
Siz kendinizi ne kadar sabırlı görüyorsunuz? Bunu 1 ile 7 arasında numaralandırın. Kendinizi cafede, restaurantta, sırada, trafikte gözlemleyin. Sabredebilseniz güleryüzlü bir garsonun getireceği keyifli bir yemek mi, yoksa azarladığınız için eli ayağı birbirine dolanan, ya da sinirli bir garsondan hizmet almak mı mesela? Ya da trafikte beklerken sinirliliğin, sabırsızlığın trafiği açmayacağını bilerek müzik ve gökyüzüyle keyifli zaman geçirmek mi, arabanın içinde küfredip tansiyonu yükseltmek mi?
Tansiyonunuzu yükseltmek istiyorsanız bungee yapın.
Marshmallow Testi kitabı ile marshmallow kokulu otokontrolü öğrenebilirsiniz ve zevki erteleme becerisi
Sevgiler! 🙂
G.