Hayatta iyi veya kötü, siyah veya beyaz, aydınlık veya karanlık her şeyin bize bir şeyler getirdiğine ve getirdikleriyle bizi değiştirdiğine inanıyorum. Her yeni adımda, her yeni insanda ve her yeni yerde konfor alanımızdan çıkıyor ve değişiyoruz. İlk kez katıldığım Erasmus+ projesi “Gender Things” ve tek başıma çıktığım bir macera, Kuzey Makedonya. Bu projeden önce bana Kuzey Makedonya’yı sorsalar, sadece Balkanlar’da bir ülke diyebilirdim. Çünkü benim için sıradan bir Balkan ülkesiydi. Ama şimdi bana sorarsanız, söyleyecek çok şeyim var.
Harika bir gölden bahsedebilirim mesela, ilk yüzdüğüm göldü ve burada yeni arkadaşlarımla birlikte bu deneyimi yaşadım. Size bu yeşil ve huzurlu doğayı anlatabilirim. Toprak ve çimen kokusuyla tuttuğum bir günlüğüm var. Her gün gölün karşısına geçiyorum, bu kokular arasında her anı yeniden yaşıyorum ve hatırlamak için yazıyorum. Her anı, her duyguyu ve düşünceyi saklamaya çalışıyorum. Geceleri iskeleden izlediğim yıldızlar var mesela, her birinde başka bir dilek, başka bir umut.
Bu projeye gelirken çok fazla beklentim vardı ve elbette bu beklentilerle birlikte gelen bazı endişeler de oldu. Ama burada beklemediğim birçok şey buldum. Umduğumdan fazlasını buldum. Güzel dostluklar kurdum, çok güldüm, eğlendim, farklı insanlarla aynı noktada buluşmayı ve aynı amacı paylaşmayı deneyimledim. Yapabileceğimi gördüm ve bu benim kendime saygımı ve özgüvenimi artırdı. Ayrıca ruhumun sesini dinleme fırsatım oldu. Burada olmak ayrıca kendimi keşfetmeme ve daha derin bir parçamı görmeme yardımcı oldu. Sadece gölün üstünü değil dibini de keşfetmemi sağladı. Farklı bir ülkedeyim. Farklı bir dil konuşuyorum ve çevremde beni gerçekten tanıyan kimse yok. Bu ilk bakışta ne kadar korkutucu görünse de, bunun avantajlarını keşfettim. Çünkü böyle bir yerde olmak, istediğiniz kişi olmanıza, istediğiniz gibi davranmanıza, istediğiniz gibi düşünmenize; yani size bir martı olma özgürlüğü verir. Ve bence insan ancak bir martı kadar özgür olduğunda kendinden emin olabilir. Böyle zamanlarda insanlar, kim olduklarını ve ne yapmak istediklerini öğrenirler. Bu proje sayesinde madalyonun diğer yüzünü de gördüm. Konfor alanımdan çıktım ve yaşadığım çevreyi genişlettim. Aynı zamanda içeri döndüm ve farklı kapılar açtım.
Pek çoğumuz gibi hayatımın dönüm noktasındayım ve kendime bir yol seçmem gerekiyor. Bu proje benim için merkezde dinlenme, doğru yolu keşfetme noktası oldu. Beni değiştirdi ve bana farklı yollar, seçenekler ve özellikle farklı dünyalar gösterdi.
Bunları size, bahçede gölü görebildiğim, toprak ve çimen kokusunu alabildiğim, rüzgarı tenimde hissedebildiğim bir yerden yazıyorum. Anın tadını çıkarıyorum. Zamanı yavaşlatıyorum ve içinde yaşadığım bu herşeyden uzak küçük balonun tadını çıkarıyorum. Ve hazır olduğumda, hepimizin her zaman yaptığı gibi kalkıp gidecek ve muhtemelen hiçbirinizi bir daha göremeyeceğim. Ama hatıralarımda hepinizi yanımda götüreceğim.
Struga / Kuzey Makedonya