Hepimizin hayattaki en büyük amacı, bu hayattan ayrılırken arkamızda bir şeyler bırakabilmek. Bu kimimiz için bir eser, kimimiz için bir eşya, kimimiz için bir fikir, çoğumuz içinse çocuğumuzdur. Hepimiz çocuklarımızın bizlerden daha iyi eğitimli, daha aydın insanlar olmasını; bizlerden daha çok gezmesini ve daha iyi hayatlar yaşamasını isteriz.
Eğitimi de, aydınlanmayı da, seyahati de, hayat kalitesini de en çok etkileyen faktörlerden birinin yabancı dil eğitimi olduğu su götürmez bir gerçektir.
İyi yabancı dil bilen bir öğrenci, araştırdığı her konuyu farklı dildeki bir kaynaktan öğrenme imkânına kavuşur. Gittiği her yerde konuştuğu yabancı dil sayesinde dünya vatandaşı olur, her milletten insanla ortak bir lisan kullanarak iletişime girer. Bunların sonucu olarak da daha kaliteli bir çevre ve daha kaliteli bir hayata erişir.
Dil Edinimi ve Dil Öğrenimi
İnsanlar olarak bir dili bilmemizin, kullanmamızın iki yolu vardır: edinmek ve öğrenmek. Bunların arasındaki farkı kısaca izah etmek gerekirse;
Edinim, istemsiz yapılan bir eylemdir. Yaşamış hiçbir insan, anadilini bilerek ve isteyerek öğrenmeye çalışmamıştır. Doğal yollar sonucunda o dili edinmiştir. Edinilen dili, aksansız ve hakiki bir şekilde konuşuruz. Edinilmiş dil, insanın kendini en rahat ifade edebildiği, özgürce ve rahatça derdini aktarabildiği dilidir.
Öğrenim ise kasıtlı bir çaba sonucunda gerçekleşir. İnsan bilmediği bir dili öğrenmek ister, bu konuda eğitim veren bir kurumdan bu hizmeti satın alır, tekrar eden ve süregelen bir eğitim döneminin sonucunda da bu dili öğrenir. Bu öğrenilen dil, artık kişinin yabancı dili olarak hafızasında yer eder. Anadilinden farklıdır ve ihtiyacı olduğu durumlarda beyni bu bilgileri devreye sokar.
Buraya kadar okuyan çoğu kişinin aklına benzer bir soru gelmiş olabilir: “Bir dili edinmek, bir dili öğrenmeye kıyasla o dili daha iyi konuşmamızı sağlıyorsa, bilmediğim ve öğrenmek istediğim bir dili, istemsiz şekilde nasıl edineceğim?”
Bu soruyu bir dilbilimciye sormak daha doğru olacaktır, ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da görüş ayrılıkları olduğu için kısaca yanıtlamak gerekirse, böyle bir şey pek de mümkün değildir.
Hiç Çince bilmeyen ve Çince öğrenmek isteyen 20 yaşındaki bir kişi, Çin’e taşınıp 50 sene orada yaşarsa, muhtemelen 50 senenin sonunda Çinceyi edinmişçesine iyi konuşuyor olabilir. Ancak bu kişinin 50 yıllık tecrübesine rağmen, alanında uzman bir dilbilimci, detaylı inceleme sonucunda bu kişinin Çinceyi anadili olarak değil, yabancı dili olarak konuştuğunu tespit edebilir. (Sıradan, ortalama bir insan ise bu kişinin suratına bakarak Asyalı olmadığını gördüğü anda, Çinli olmadığını anlar 🙂 )
Kritik Periyot Hipotezi
Dil edinimiyle ilgili olarak en çok kabul gören görüş kritik periyot hipotezi (critical period hypothesis) adlı bir hipotezdir. Bu hipoteze göre bir kişinin bir dile yeterli ölçüde maruz kalarak o dili anadili olarak edinmesi için doğumdan itibaren azami 12-13 yıl kadar bir süresi vardır. Elbette kişiden kişiye değişebilecek olan bu periyot için genel kabul gören dönem, ergenlik döneminin başlarına tekabül eder.
Bu konuda da görüş ayrılıkları olmakla birlikte, insanın yaşı ilerledikçe bir dili edinmesinin de öğrenmesinin de çok daha zor olduğu, gençken göstermesi gerekene kıyasla çok daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği gözlemlenmiştir.
Bütün bu veriler, lisede yabancı dil eğitiminin ne kadar önemli olduğunu ve öğrencinin geri kalan hayatında yabancı dil konusundaki bilgi, birikim ve becerisinde ne kadar belirleyici olduğunu vurgular nitelikte.
Her Saat “Side to Side”
Sınav Kolejinde “Side to Side” programı ile anaokulu 3 yaştan itibaren ilkokul 1, 2, 3, 4 ve ortaokul 5. sınıfa kadar haftalık ders programlarında yaklaşık 30 saat İngilizceye yer verilir. Bunun bir kısmı sadece İngilizce dersi iken bir kısmı ise İngilizce ile entegre edilmiş branş dersleridir. Bunun dışında öğrenciler teneffüslerde, yemeklerde hatta bahçede oyun oynarken, ilgili öğretmenleriyle hep İngilizce iletişim kurar ve gün boyu her fırsatta İngilizceye maruz kalmaları sağlanır.
Sınav Mobile School
Maltepe Sınav Koleji’nde de İngilizce öğretimi sadece okulla sınırlı değildir. Sınav Eğitim Kurumları Genel Merkezindeki stüdyolarda geliştirilen videolarla öğrencilerin evlerinde de İngilizce öğrenimlerini sürdürmeleri sağlanır.
Detaylı bilgi almak istersen buraya tıklayarak bizimle iletişime geçebilirsin.