Uzun bir sessizliğe adım atarken, arkamda dönmekte olan zaman şeridine baktım. Elimi ona doğru uzattığımda zaman durmuştu. Dünya’ya baktığımda yörüngesinde dönmeyi bırakmış, Güneş’in asırlardır sönmeyen ateşi sönmüştü. İnsanlar hayata göz kırpmayı bırakmış, havada dönen toz tanecikleri oldukları yerde kalmıştı. Sağır edici bir sessizlik kaplarken evreni o an hayatta olanın sadece ben olduğumu anlamam kısa sürmemişti.
Ben Kutsal. Ölüm Meleğinin ruhunda doğan son insan. Geleceğe ve geçmişe hükmedebilen ruhum, peşimde olan iblisler vardı. Beni kadere hapsetmek isteyen iblisler- . 1000 yıldır Dünya bana ev sahipliği yaparken, yaşamda son kez doğmuş son kez hayata gözlerimi açmıştım. Göz bebeğimde yanmakta olan alev sönerken geçmişi yakıp yıkmıştı, gelecek ise yeniden yaratılmıştı.
İnsanların ruhları bedenlerinde parçalanıp evrenin enerji noktasında birlesmisti, bu birleşme büyük bir patlama yaratırken evrenin hafızası silinmişti. Kader yeniden yazılmıştı. Her insan yeni bir hayatta gözlerini dünyaya açmıştı ancak kimse geçmişini bilmiyor geleceği için yaşıyordu.