Peki ya hala tüylü şapkalarla geziyor olsaydık? 😓Aman Tanrım! Canım COCO.. 🥰
Şimdi sizi biraz 1900 lü yılların başındaki Fransaya götürüyorum.😎 Nefesinizi kesecek darlıktaki korseler,😥 büyük tüylü şapkalar ve tabiki kabarık geniş etekli elbiseleri hayal edin hemde üstünüzde.😳
”Gabrielle Bonheur Chanel, 1883’te Fransa’da doğdu. Küçük yaşta annesini kaybetti kız kardeşiyle birlikte Katolik Manastırı’na eğitime başladı. Dikiş dikmeyi burada öğrendi.
18 yaşında kardeşiyle manastırdan ayrıldı. Gündüzleri subay kıyafetleri dikilen bir mağazada çalışıp, geceleri de şarkı söylüyordu. Bir gece söylediği “Qui qu’a vu Coco dans I’Trocadero” şarkısı çok beğenildi ve imzası olan “Coco” ismini bu şarkıyla aldı.
1908’de, şapka tasarlamaya başlayan Coco, bir apartmanın zemin katında açtığı dükkanda tasarladığı şapka ve giysileri satmaya başladı ve tasarımları çok beğenildi. Bir süre sonra Pariste açtığı mağazasıyla moda dünyasına giriş yapmıştı. Bu Coco Chanel’in adını dünyaya duyuracağının ilk adımı olmuştu aslında. Aah Coco bir de aşktan yana yüzün gülseydi🥺.. Neyse konumuza dönelim; Coco Chanel artık kuralları yıkan tasarımları yapmaya başlıyor aşırı femineneliğin resmen üstünü çiziyordu. avrupada elit kesime hitap etmeye başlamıştı bile ve o dönemde bazı ilklere adım atmıştı.
Kadınları korseden kurtarıp, pantolon giymelerine öncü oldu. 1926 yılında çıkardığı “Küçük siyah elbise” koleksiyonuyla siyah rengini ve kadınların her ruh haline uyacak “küçük siyah elbise”yi moda dünyasına kazandırdı. Kızlaaar mini etek giyiyorsak Coco sayesinde yani😍
