Hızla değişen İstanbul’un tarihi dokusunu ve güzelliğini korumaya devam ettiği sokakları, yokuşları ve caddeleri hala daha var. Her köşesinin farklı bir anıyı sakladığı Kumbaracı Yokuşu da onlardan biri.
İstanbul’da yaşamak, İstanbul’da yaşlanmak, İstanbul’da var olmak… İstanbul’a bir kere yolu düşenin de yıllardır burada olanın da hissettiği anlam çok farklı. Birçoğumuz için kalabalık bir şehir, stres ve trafik; birçoğumuz için içerisinde gizli ve farklı boyuttaki güzelliklerin şehri. Matruşka bebek misali…
Osmanlı Sokaklarında Bir Fransız Soylusu
Kumbaracı Yokuşu tarihine ufak bir göz gezdirelim; İtalyan ve Rum mimarisinin örnekleriyle süslenen apartmanlar arasında yer edinen Kumbaracı Yokuşu, adını Humbaracı Ahmed Paşa’dan alıyor.
I. Mahmut’un sadrazamı Topal Osman Paşa tarafından İstanbul’a davet edilen Humbaracı Ahmed Paşa’nın gerçek adı Cladue Alexandre Compte de Bonneval. Kendisi kibirli yapısıyla da nam kazanmış, bir Fransız askeri. Bonneval’den; Humbaracı Ocağı’nı geliştirmesi ve düzenlemesi istenmiştir ve yaşamının son altı yılını Osmanlı ordusuna hizmet ederek geçirmiştir.
Müslümanlığı seçince adı Humbaracı Ahmed Paşa oluyor, yaşadığı yer Tophane’de yer alan yokuş olduğu için de burasının adı “Humbaracı Yokuşu” oluyor. Zamanla da “Kumbaracı Yokuşu” olarak değişiyor.
Kumbaracı Yokuşu Nerede ?
Beyoğlu’nda bulunan ve sonu Tophaneye çıkan dik bir yokuş. Beyoğlu ile Tophane’yi birbirine bağlayan Kumbaracı Yokuşu’nun meşhur olma sebebi ise etrafındaki güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakması.
Tarihin tozlu sayfaları arasında bir yürüyüş…
“Bir yokuş nasıl bir güzellik barındırabilir ki?” Diyenlerdensiniz, acele etmeyin.
Fossati Kardeşlerin muhteşem eseri Rus Başkonsolosluk binası bile gönlünüzü fethetmeye yetecek.
Mimar Sempri’nin inşa ettiği Santa Maria Draperis Katolik Kilisesi’nin görkemli yapısı, yine Fossati Kardeşlerin imzası Hollanda Başkonsolosluğu ve 1857’den beri var olan Dutch Chapel (mezhepler arası, uluslararası, protestan kilisesi). Yürüyüşünüze devam ederken, İstanbul’un en eski Katolik Kilisesi; Fransız Elçilik binasının da bir parçası olan Fransız St. Louis Şapeli’ni göreceksiniz.
Her yapı başka bir kültür, mimari açıdan başka bir hikaye.
Kırım Kilisesi
Etrafını çevreleyen yeşilliklerin arasında, Kumbaracı Yokuşu’dan aşağı inerken yolun sağında kalan ve tüm ihtişamını koruyan kilise.
Kırım’ı Anma Kilisesi olarak da bilinen yapı, Sultan Abdülmecit tarafından inşa ediliyor. Kırım Kilisesi’nin dışı kadar içi de büyüleyici bir tasarıma sahip. Mehveş Demiren tarafından yapılan “1314” adlı bir eser karşılıyor sizi.
41 farklı renk tonundan, 1314 adet seramik rozetin belirginleştirdiği bu eseri incelerken, kendinizi büyülenmiş hissedebilirsiniz.
The Circle
Mimari odaklı kültür sanat, araştırma ve üretme platformu olarak geçen The Circle, kültür-sanat projeleri geliştirip, sergi, atölye, sahne performansı gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan bir paylaşım alanı.
Grandma Vintage
Kumbaracı Yokuşu’nda yer alan birçok ikinci el kıyafet, gözlük bulabileceğiniz vintage dükkânlardan biri.
Kumbaracı Yokuşu Mekanları
Kumbaracı Yokuşu mekânlarını keşfe çıkmışken, tam girişinde yer alan ve ne yazık ki 2022 yılında kapanan tarihi Lebon Pastanesini anarak başlayalım. 212 yıllık bir tarihe sahip olan Lebon Pastanesi, Oktay Rıfat, Yahya Kemal, Ahmet Haşim gibi edebiyat dünyamızın kıymetli insanlarına hizmet verdiği dönemlerden geçmiş.
Yeni Lokanta
Oldukça küçük ama bir o kadar samimi, eşsiz hizmeti ve lezzetli menüsüyle iştah kabartan bir mekân. İster kokteyllerini deneyin ister birer şişe şarap açtırın. Damağınıza uygun olan lezzeti bulmakta güçlük çekmeyeceğiniz garanti. Antakya usulü mantısı, odun ateşinde kaburga veya kuzu inciğini denemeden kalkmayın.
Hem mutfağın hem işletmenin sahibi olan Civan Er, tutkunu olduğunuz Türk yemeklerini alışılmışın dışında yorumlarla birleştirmiş.
Varuna Gezgin Cafe
Kuruluş hikayesinin ardında gizlenen felsefesi de bir o kadar tatlı!
150’den fazla ülke gezen Murat Fıçıcı’nın tecrübelerini aktarmak ve dünyanın dört bir yanından gelen gezginleri buluşturmak amacıyla kurulmuş. Farklı coğrafyaların müziklerini dinlerken, dünya mutfağının çeşitliliğini tadabilirsiniz.
İlginç denebilecek dekorasyonuyla, nazik ve güler yüzlü personelleriyle Kumbaracı Yokuşu’nun tatlı mı tatlı mekânı Varuna Gezgin Cafe, Kumbaracı Yokuşu mekanlarının en ilgi çekicisi. Özellikle taş fırından çıkma pizzalarının lezzetini deneyimlemek adına gidilesi noktalardan biri.
Leb-i Derya
Kumbaracı Yokuşu’nun simgesi haline gelmiş en bilinen noktası Leb-i Derya. Belki de İstanbul’un en güzel manzarasına sahip. Çeşit çeşit mezeleri ve taptaze balık çeşitleri derken hem gözünüz hem karnınız doyacak!
Kumbaracı Yokuşu’na Nasıl Gidilir?
Otobüs, metro, tren, minibüs / dolmuş veya vapur hatlarının her biri Kumbaracı Yokuşu’na ulaşmak için rahatlıkla kullanabilirsiniz. Kadıköy/Karaköy-Eminönü vapurundan indikten sonra 18 dakikalık bir yürüyüş süresiyle Kumbaracı Yokuşu’na varabilir, Beyoğlu sokaklarını inceleme fırsatı bulabilirsiniz.