Bir yele düşünün uçuşup o nahoş görüntüden bir haber hareket eden asil bir varlığa ait.
Huysuz ama bir o kadar sempatik, müziğe eşlik eden mizahıyla asilliğini o an gizleyemiyor.
Koşuşu dillere destan, koşuşu mu? Ah bir görseniz yürek yakar.
Bakışını ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Çevresinden habersiz mi demeliydim aslında?
Farkında değil, asil, huysuz, sempatik, tatlı, dalgacı olduğundan.
Dans eder, at diyip geçme he, bir sirkülâsyon da bulursunuz kendinizi
Şaşkın ördek gibi hareketlerde bulunur, bu onun taklit yeteneğinin olduğunu gösterir.
Hisli canlılardır diye boşuna demiyoruz ya efendim, karşısındakini güldürmeyi, mutlu etmeyi de iyi bilirler kendilerince.
Kafaları dik koşarlar, onlar o sıra koşma eylemini gerçekleştirirler ama asil ve gururu da yanında taşıdıklarının şuurunda değiller.
Huysuz diyip sıradanlaştırma cevher,
Sevmediklerine huysuzdur onlar,
Sevdiklerine uysal, pamuk, fedakârdırlar.
Diğer canlıları bilmem, hangi canlıdan geldi derseniz soyumuzun, tereddütsüz at derim.
Yağmur yağdığında dışarı çıkmak isteyen bir at bilirim ben,
Kafasını kaldırıp, tel tel ayrılan o uzun kirpikli gözlerini kapayıp yağmura eşlik eden, adeta bir insanmışçasına ruhunu dinlendiren, o an sanki düşünceler âleminde giriftar eyleyen başka mahlûk veyahut bir ruh var mıdır insan dışında?
Elbette yoktur derim fakat bu canlıları ayrı bir kulvarda tutmam gerektiğini hatırlayarak.
Bilirim ki bu canlılar belki de insanlardan bile ayrı mecrada.
Sahipleriyle bütünleşmiş atlar var mesela, bildiğiniz sahibiyle iki dostmuşçasına eğleniyorlar.
Sahiplerinin ağladığını görünce, onlara sokulan, destek veren ve sessiz gözyaşı döken başka canlı yoktur, böyle yürekten çıkarsız, fedakâr olan ve onca saydığım vasıflara sahip başka canlı olmadığının kanaatindeyim.
Velhasıl kelam diyelim en iyisi, yoksa bu konu burada uzayıp gider. Bir temaşa edip bu konuyu ele alalım dedik. Bence ne iyi ettik.