Küçük kız kardeşler top oynamak için odaya girdiler.
“Beyaz kediyi uyandırmamaya dikkat etmeliyiz,” dedi uzun boylu olan usulca.
“Ya da gülleri mahvetmemeye” diye fısıldadı şişman olan;
“Ama yükseğe fırlat, sevgili kız kardeşim, yoksa asla tavana vuramayacağız.”
“Siz sevgili çocuklar” diye düşündü beyaz kedi,
“Neden buraya oynamaya gelirsiniz? Gölgeli ağaçlar, dallarda şarkı söyleyen kuşlar sadece köşeyi dönünce ve güneş ışığı patikayı bürüyor. Kim bilir ama, dışarıda, topunuz gökyüzüne dokunabilir mi? Burada sadece beni rahatsız edeceksiniz ve belki de gülleri mahvedeceksiniz ve yapabileceğinizin en iyisi tavana vurmak!”
BÖLÜM 2
Küçük Kırmızı Başlıklı Kız annesiyle birlikte bir ormanda yaşardı. Bir gün Küçük Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesini ziyarete gitti. Sepetinde güzel bir kek vardı. Yolda Küçük Kırmızı Başlıklı Kız bir kurtla karşılaştı.
“Merhaba!” dedi kurt. “Nereye gidiyorsun?”
“Büyükannemi göreceğim. O ağaçların arkasındaki bir evde yaşıyor.”
Kurt, büyükannenin evine koştu ve büyükanneyi yedi. Büyükannenin yatağına girdi. Biraz sonra, Küçük Kırmızı Başlıklı Kız eve ulaştı. Kurda baktı.
“Büyükanne, ne büyük gözlerin var!”
“Seni daha iyi görmek için!” dedi kurt.
“Büyükanne, ne büyük kulakların var!”
“Seni daha iyi duymak için!” dedi kurt.
“Büyükanne, ne kadar büyük bir burnun var!”
“Seni daha iyi koklamak için!” dedi kurt.
“Büyükanne, ne kadar büyük dişlerin var!”
“Seni daha iyi yemek için!” diye bağırdı kurt. Ormanda bir oduncu vardı. Yüksek sesle bir çığlık duydu ve eve koştu. Oduncu kurdu başının üzerinden vurdu. Kurt ağzını geniş açtı ve bağırdı ve Büyükanne dışarı fırladı. Kurt kaçtı ve Küçük Kırmızı Başlıklı Kız, bir daha kurdu görmedi