Tam ismi Ivan Aleksandroviç Gonçarov olan yazarın Rus edebiyatına ve dünya üzerindeki milyonlarca kitapkurduna kazandırdığı değerli ve bir o kadar meşhur eseri: Oblomov
Bu eser yazıldığı dönemlerde o kadar büyük ses getirmiştir ki “Oblomovluk”diye bir deyim çıkmıştır halk arasında.
Okurken insana psikolojik bir yük yükleyen bir yandan da farklı perspektiflerden bakabilmenin hazzını yaşatan,dünya klasikleri arasına girmiş önemli bir kitaptır Oblomov
Kısaca ve en basit haliyle açıklayacak olursak; zengin,orta yaşlarda ve kitaplara konu olacak, insanların ağzına deyim olacak kadar tembeldir Oblomov
Türkçe baskısında yaklaşık 620 sayfalık kitap boyunca sadece 3-5 defa yatağından kalkmıştır Oblomov
Bu açıklamadan da anlaşılabileceği gibi kitabımız olaylardan çok psikolojik bir periyot içinde dönüyor
Araya giren farklı karakterlerin Oblomov üzerindeki etkisi gösteriliyor kitapta
Bu karakterlerden en ön planda olanlardan ve benim de en sevdiklerimden olan Zahar isimli uşağı ile yaşıyordu Oblomov.Birbirlerine arkadaşlık ediyorlardı.Fikrim sorulacak olursa Zahar o kitaptaki en önemli etkenlerden biri olan evdeki kasfeti en iyi yansıtan figürdü Hizmetini gördüğü Oblomov’u en yakından tanıyan kişiydi kendisi.Yaşlı bir adamdı
Oblomov kitap boyunca pek yerinden kalkmamış olsa da en yorulan kişiydi
Bu ters orantı kitabın ilk sayfalarında pek bir göze batıyordu.Ama kitap ilerledikçe psikolojik yorgunluğun en az fiziksel yorgunluk kadar yıpratıcı olabileceği gözler önüne seriliyordu ki bu kitabı asıl değerli yapan şey bana kalırsa buydu
O halde Oblomov’a tembel demek doğru mu?
Bu soruya kitabı okuyan herkesin cevabı aynı olmuyor.Yani insanı yoran bu kitabı okumaya enerjisi olan herkesin okumasını tavsiye ederim aksi halde bu soruya kimseden kesin bir cevap alamazsınız