Hint Filmleri…..Bu nokta noktalar anlatmak istediklerimi anlatabilir mi?Karmakarışık sokakları,salaş mahalleleri,dansları,yemekleri,direnmeleri,mutlulukları,acıları…
Herhangi bir Hint filmini izlemeye başladığımda şunu gayet iyi biliyorum.Usul usul ,hiç farkına varmadan o dünyaya dalıp gideceğim.Lezzeti ayrı bir lezzet,dokusu ayrı bir doku.
Serıous Man işte o filmlerden biri.Başlangıç sahnesi Hindistan’da hayatın nasıl akıp gittiğini anlatmak için muhteşem bir sahne..Bunu film bittikten sonra anlıyorsunuz. Hikayenin iz bırakan pek çok yanı var.Yaşamını kendi sınıfının sıkıntılarıyla geçirmiş bir babanın sevimli oğlu ANİ’nin geleceği için uydurduğu bir yalan..
Tek istediği çocuğunun kendiyle aynı kaderi paylaşmaması.Tüm bunları kurgularken hiç fark etmeden çocuğunun avuçlarının içinden kayması.İnsanca hem de pek insanca beklentilerini ancak bir yalanla gerçekleştirmeyi hayal etmesi.
Filmin en önemli sahnesi Küçük ANİ’nin annesinin tüm bu olanların tek sorumlusu olarak kocasını göstermesi.
Bu kısa özetten sonra sorulması gereken sorular şunlar belki de;
-Kendimiz için istediklerimizi çocuklarımız için çizdiğimiz idealler üzerinden gerçekleştirerek onların hayallerine haksızlık mı ediyoruz?
-Kendimizi mi çocuklarımızı mı düşünüyoruz?
-Bu meselenin tüm suçunu babaya yıkmak haksızlık olmaz mı?
-Eylemlerimizde sonuç mu yoksa niyet mi önemli?
-Bazı koşullarda yalan söylenebilir mi?
……………………………………………………
Soruları çoğaltmak mümkün.Ancak kilit nokta ;
SEÇİMLERİMİZİN TEK SORUMLUSU BİZ MİYİZ?YOKSA SEÇİMLERİMİZİN ÖYLE YA DA BÖYLE OLMASINI BELİRLEYEN ŞARTLARIMIZ MI?
Filmin son sahnesinde ANİ’nin babasının kendi annesiyle olan çocukluk fotoğrafının hikayesini anlatırken oyumu sanki ikinci seçenekten yana kullandım.Ördü kader ağlarını..
İYİ SEYİRLER.(BİR FOTOĞRAFIN HİKAYESİ HAYATINIZIN BÜTÜN PROJESİNİ BELİRLEYEBİLİR.)