"KENDİNİ SEVMEK"

     Kendimizi sevebilir miyiz gerçekten? Ya da en son ne zaman kendine “seni seviyorum”  dedin. Uzun muydu zaman? Zamanın hangi dar vaktine hapsettin kendini. Sevebildin mi yine kendini… Nefes almak için açabildin mi perdeni? Perdeye asılan yalnızlığını gölgen ile örtebildin mi? Hayatı izlemekle geçiyor günlerimiz, başkalarının gölgesi altında dinleniyor bedenlerimiz. Daracık bir odanın içinde, yalnızlığımız bizim içimizde… Ara sıra yokluyoruz yine de bizi bırakıp gitti mi diye. Yalnızlık bile bize ait değilken, başkalarının yalnızlığını sahipleniyoruz kendimize.  Korkularıyla yüzleşmek istemiyor insan, ama yine de aynaya bakmaktan geri durmuyor. Aynalar bizim yanılgılarımız mı? İçten içe savaşını veriyoruz yanılmaların…

     Kaybetmekten korkuyor mu insan? Ya da korkunun ne olduğunu biliyor muyuz? En sevdiğimiz kalemi kaybetmekle en sevdiğimiz insanı kaybetmek bize aynı şeyleri mi hissettiriyor acaba. Eşyalara yüklediğimiz anlam ile insanlara yüklediğimiz anlam bir yerde eşitleniyor. Kendi kalabalığımız da boğuluyor, kendi yalnızlığımız da nefes alıyoruz. En sevdiğimiz insanları, kırılan kalem ile içselleştiriyoruz. Kalemi kırıldı diye ağlamaz insan… Dönerken yine kendi kendimize çarpıyoruz, durmayı da bilmiyoruz. Öğrenmeyi de istemiyoruz. Kendi kendine çarpmanın öfkesini yine kendimize kesiyoruz. 

      Duvarlar yıkılmadan ötesini göremez insan. Bizi duvarlar arkasına itenleri bizde duvarları üstlerine yıkarak yerin dibine gömelim. Gömmenin en güzel halini “görmezden” gelerek verelim. Yalnızlığımızı kafamızda büyütmeyelim, içimizde de öyle. Onu odanın bir köşesine ya da perdenin bir kenarına iliştirelim. İçimizde büyüttüğümüz her neyse onu ara sıra da olsa pencerenin önünde bekletelim. Kafamızda ve kalbimizde var ettiğimiz gerçeklerinde nefes almaya ihtiyacı var çünkü. Bir yerde okumuştum, insanın ruhu hasta olmadan bedeni yatağa düşmezmiş. İçimizdeki karanlıkla ruhumuzu hasta etmeyelim. KENDİMİZİ SEVELİM… İnsanın kendini sevmesi, herkesi ve her şeyi sevmesi ile eşdeğerdir çünkü.

   

esma-kcbs
Subscribe
Bildir
8 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Aslında Kimiz Biz?

Aslında Kimiz Biz?

Sonraki
La vie en rose

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.