Hayat uzun bir yolculuktu ve biz yolcu . Ne dümen bizim elimizdeydı ne de duraklar . Yürüdüğümüz bu yolda nerede han varsa orada dınlendık . Yol nereye gıdıyorsa oraya gıttık . Belki bu yüzdendi bu amaçsızlıgımız , kayboluslarımız . Bu kadar düzene uymak yerıne o yoldan sapsaydık belki o zaman bıze ait olan yolu bulacaktık. Sadece bizi anlatan ve yansıtan . Bu kadar mükemmel bir hayat istemseydık belki daha mutlu olacaktık kendı yanlışlarımızla gittiğimiz o yolda . Peki şimdi ne yapmalı gittiğimiz o yoldan keşke dedıgımız o duraklara geri mi donmelıyız yoksa önümüzdeki yolu keşke dememek için biz mi seçmeliyiz . Belki en önemli soru , cevabı asla bilinmeyen . kayboluşlarımız son bulsun diye mi cevabı bulmalıyız ? Yoksa kalan yolda daha çok biz olmak için mi ?
İnsanın hayatını o yol ayrımında yaptığı seçimler belirler. Belki geçmişi geri getiremeyiz ama geleceği değiştirmek bizim elimizde . Boyle Umut ve inançla sarılmalıyız . Asla yanlış yapmaktan korkmadan . Sonuçta bizim yanlışlarımız bizim hatalarımız başka türlü nasıl öğrenebiliriz ki .. Her düştüğümüzde yeniden ayağa kalkmalyız ve kaldığımız yerden devam etmelıyız. İnsanın ömrü ortalama 55 yıldır . Bence üzüntüyle geçirilemeyecek kadar kısa ve değerli . İşte bu yüzden kendi bildiğimiz gibi yaşamalıyız doyasıya . Sanki yarın ölecek mi . İçimizde asla keşke olmadan . Yani anda yaşayarak . Eskiden çok sevdıgım bir motto vardı “carpe diem “ büyüdükçe fark ettim ne çok uzaklaşmışım anda kalmaktan . Koca dünya da bu kadarla dertle uğraşmaktan kendimi unutmuşum . Oysa dünyanın derdı mi biter ? Öyle düşünüp devam etmem lazımdı mutlu olmaya . Peki sorun de büyüdükçe artan sorumlular mı yoksa hayatın içinde kaybolmak mı ? Bir gün bu soruların cevabını yazmak umuduyla . Sevgıyle kalın .