Kaybetmek acı mıdır yoksa kalpte dayanılmaz bir sızı mıdır? Herkes bir şeyler kaybediyor bu hayatta. Kaybettiği kadar sızısını dolduracak kadar teselli de veriyor. Teselliler peki bu kaybettiklerinin yerini çok rahat dolduruyor mu? Benim boşaldığı gibi yeri hiçbir zaman dolmadı ve doldurulamaz şeylerdi. Sizleri bilmiyorum ama dolup taşan sızılarımı artık gün yüzüne çıkarıp , esiri olma vakti.
Zaman zaman gözyaşlarımı tutamadım, yokluğunu ağır şekilde hissettiğim duygularımın içinde öylece kalakaldım. En büyük kaybedişim beni hazırlıksız yakalayan kendi tufanımdı. Her neyse bu kadar sıkıntı, ev günlerinde iç dünyama döndüm. Görevlerim, hayatım beni bırakmış ve sadece kendimleyim. Sizde kötü sandığınız ev hapsinde kendi kendinizlesiniz. Bu süreç belki göremediğimiz, hissetmediğimiz, düşünemediğimiz çoğu şeyi bize gösterecek ve ruhumuz daha dinlenmiş, durulmuş olacağından eminim. Ben bu konuda en çok hayatın akışına esir düştüğümde göremediğim şeylerin farkına vardım. En çokta yalnızlık , empati , derin düşüncelerimi o akışta salıvermişim kendi kendime…
Evde tek başınayım, bilgisayarım elimde sürekli yazma eğiliminde , içimi dökme çabasındayım. Başta kaybedişler demiştim , benim ilk kaybettiğim şey kalabalığım. Kimi zaman iyi iken, şimdi neden sancılı? Düşseniz , hasta olsanız yanınızda bir telefon kadar yakın sandığınız insanlardan bu süreçte uzaksınız. Belki de mecburiyettendir kimilerinin yalnızlığı. Ama size açık bir şey söyleyeyim ; Her ne kadar uzakta olursanız olun , güzel günleri beklemeden son kez kalabalığınıza sevdiğinizi söyleyin. Çünkü bulunduğumuz durumun şu an Güzel umutları olsa da yarınları meçhul, geç kalmayın. Sancıların telafisi muhakkak vardır , telafisi Seni Seviyorum demek.
İkincisi empatim. Aslında hayatın içinde iken ne çok bencilmişim bu hayatta diyorum kendi kendime. Hala bu salgını dikkate almayıp dışarıda gezen insanlar kadar birde evde oturan insanlarımız var evde olan kısımda bende bulunuyorum. Bulunuyorum ama düşünmeden de edemiyorum , çoğu kez sabahları uyanmakta zorlandığım ,gitmekten yakındığım işe aslında başka insanlar hala bu süreçte gitmek zorunda. Yada markete gitmekten yakındığım zamanlar , şimdi büyüklerimiz onlara biri gitse de alacağımı alsa derdinde. Farkında mısınız? İnsan yaşadığı sürecine göre duyguları değişiyor , isteklerimiz ona göre belirleniyor. Şimdi sabahları kalkmakta zorlandığım günlerde uyuyamıyorum. Çünkü sadece yaşlısı ,işi olanı kadar hasta olanı var diyorum. Ve her gece yatmadan önce dışarıda olan yada bu sıkıntıya karşı mecbur göğüs geren herkesin yardımcısı olsun diyorum. Zor zamanlar ve mecbur kaldığımız , yakındığımız , sıkıldığımız çoğu şeyi kaybetmekle karşı karşıyayız. Umarım bu süreçte güç bizden yana olur.
Geldik derin düşünceler ve duygulara…Sona saklamamın tek nedeni artık bir evin içindeyiz. Ve lütfen herkes iç düşüncelerine ulaşsın.Şu an kaybedeceğimiz şeylerin farkında olduğumuz halde kaybedeceklerimizi korumak adına savaşıyoruz. En çokta İnsan Hayatı Ve Sağlığımız. Tonlarca insan göçtü bu salgında. Öldüler ama belki de daha yapacaklar listesini bitirememişlerdir. Huzurlu bir şekilde gönül rahatlığıyla vedalaşamadılar sevdikleriyle.
Bu felaket öncesinde hiç kendinize değer katıp günü geçiştirmek için aparatif şeyler yerine sağlıklı beslendiniz mi? Yada ne olursa olsun kimseye aldırış etmeden kendinizle dans edip hareket ettiniz mi? Ve daha bir sürü şeyi yaptınız mı? Kendiniz için. Vaktimiz yok dediğimiz bahanelerden uzak en basit gördüğümüz şeylerle artık baş başayız. Öncelikle kendinizi koruyun ve biraz dinlenmek adına kendinizi mutlu edin . Birazcıkta olsun düşünüp iç düşüncelerinizi , duygularınızı bulun . Çünkü daha fazla kaybetmeyelim. İnsan azar azar kaybederse kendinden , yarınlar nasıl umut dolu olsun. Kaybettiklerimizin yerini daha umut dolu tesellilerin yerini alması dileğiyle. Sağlık üstünüzde olsun.