Başaramayacağım.Hiç böyle düşündünüz mü?Başarmak kelimesi bile hayatımız da köyde yaşayan birinsan gibi.Köyde doğmuş,büyümüş birkaç yere seyahat etmiş.Sabah akşam gittiği bir işi olan sonra da çoluk çocuğa karışıp tam emekli olup rahata erecekken ölen bir insanın hayatı gibi.Hatta tam aynısı.Bu insanın kime neye faydası oldu?Çocukları da öldükten sonra onu hatırlayacak hiç kimse kalmayacak.Sanki bu dünyaya hiç gelmemiş.O derece öldükten sonra yok olmuş birini düşünün.Yaşarken bilene sadece çevresinde tanınabilmiş.Çok sıkıcı.Bu sıkıcı hayattan kurtulmanın elbette bir yolu var.Yeni hobiler edinmek,yeni bir dil öğrenmek,öğrendiğimiz bilgileri paylaşarak daha sosyal olabilmek çözüm yollarından bir tanesi.Bir de şöyle düşünün;
Sabahın erken vakitlerinde kalkıp kalabalıklara karışıyorsunuz.Sokağa çıktığınızda ordan oraya hızlı adımlarla yürüyen bir sürü insan.Özel aracınıza ya da halk otobüsüne biniyorsunuz.Özel aracınız var ise gergin bir sabah trafiğinin tam ortasında olmanız yüksek bir olası.Egzoz dumanın kokusu burnunuza geliyor.Sabahın serinliğini hissediyorsunuz.Eğer halk otobüsüne binmişseniz ve boş koltuk bulup oturabilirseniz günün şanslı insanlarından birisiniz demektir.Boş koltuk yoksa şoför, otobüsü aynı kurbanlıklar gibi tıkış tıkış insan doldurur.Bu sıkıcı ve sinir edici durum üzerine bir de maalesef ter kokusunu da solarsınız.Zorluklara rağmen her halükarda işinize ulaşırsınız.Öğretmen,taksici,doktor,terzi,memur gibi vb. mesleklerden bir mesleğe sahipsiniz.Birbirinden farklı bir çok meslek.Gün içinde işimizde ki tempo diğer mesleklerle benzer bir tempoya sahip.Ve işiniz de yoğun bir gün geçirdikten sonra kalabalıklardan ayrılıp eve gelirsiniz.Belki her gün diğer günle aynı olan olayları tekrar tekrar yaşıyoruz.Huzurumuz varsa ne mutlu bizlere!Huzurumuza sahip çıkalım ve kıymetini bilelim.Umuyorum ki,her daim mutlu ve huzurlu olursunuz.[Sağlıcakla kalın…]
Yazan:Başak Büşra Akçay