Bu blogda ilk yazım ve burada sizi değil ben kendimi anlatacağım. Bir nevi günlüğüm gibi olacak burası. Bol bol benzetmeler yaparım. Şimdiden özür dilerim ve okuduğunuz için teşekkürler hepinize.
Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte hayatımızda çağ atlar gibi dönüşümler yaşadık. Ben de herkes gibi bu dönüşümlere severek ve kolayca alıştım. Çünkü gayet lezzetli ve renkli bir hayat sunuldu. Kendimi yalnız hissederken bir anda tüm dünya ile arkadaş olabileceğim imkanı verilmişti, ne yapabilirdim ki? Severek kucakladım teknolojiyi 🙂 Sarıldım tüm parmaklarımı kullanarak faydalandım teknolojiden. Elime yapıştı teknoloji ve hayatım tek bir cihaz(lar) oldu.
İçine girdiğinizde zaten bağımlılık yapan zararlı maddeler gibi kopamıyorsunuz, onunla yatıp onunla kalkıyorsunuz. Yeri geldiğinde sevgiliniz, aileniz, akrabanız, flörtünüz, insanlığınız, vicdanınız, kalbiniz, düşünceleriniz, aklınız, istekleriniz, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, iç sesiniz oldu… Sanki biz teknolojiye yüklenmiş makine insanlar olduk. Evet bedenen buradaydık. fakat cihazlar içerisine hapis olmuştuk. Sevgimizi, sevgilimizi, nefretimizi, aşkımızı her şeyimizi teknolojide yaşamaya başladık.
İdrak ettiğimde tamı tamına 33. yaşıma gelmiştim ne yazık ki. Bu çok üzücü ki benim ilk telefonum üniversite ilk yıllarımda oldu. O kadar tatlı, mavi ve masum görünüyordu ki, çok sevmiştim onu. Beni saracak, çevreleyecek, ruhumu içine hapsedeceğinden habersiz düştüm ağına. 2007 yılından bahsediyorum tabii ki. İlk telefonum sadece arama yapabilen masum bir cihazdı. Melodilerini kendimiz oluşturuyorduk. Gerçekten her bağımlılık başta cazip ve güzel görünüyor. Seni yavaş yavaş içine alıyor. Önce hafızanı içine bırakıyorsun. Aileni, annenin babanın cep telefonunu yazıyor, zihninde tutmuyorsun gereksiz yere diyor ona güveniyorsun. Sonra özelini açıyor sevgiline olan hislerini konuşmalarını güncelerini kavgalarını paylaşıyorsun. İnternet geliyor iş sohbetlerin, maillerin, sosyal medya şifrelerin, özellerin…
Yavaş yavaş sen cihaz oluyorsun. Aşkından mı ayrıldın? Hemen teknolojiden ona göndermeler yapıyorsun. Sosyal medya hesaplarını siliyor, yerine sahte hesaplar kurup oradan takip ediyorsun.
Önerilen İçerik: Sanal Dünya İle Kurulan Sahte Kimliklerimiz ve Hasta Dünyalar