KAFASI GÜZELLER!

Alkol  ve alkollü araç kullanma konusunda alınan kararlar çok güzel.  Tamam. Bu konuda bir sözüm yok. Sıkı denetim var. Ehliyete el koyan polisler ve sonrasında SÜDGE (sürücü davranışları geliştirme eğitimi) verenler var, araçlara alkolmetre konulmasını isteyenler var…. Çok güzel. Ama bu arada hatalar ve eksiklikler de var tabi.

Birincisi:  Bazı ilaçlar ve portakal suyu kandaki bazı değerleri yükselttiği için yüksek derece promille alkollü görünebilirsiniz. Hatta ölmüş olmanız gereken 450 promillik durumda bile gayet aklınız başınızda konuşuyor ve hiç kimseyi tehlikeye atmadan araç kullanıyor olabilirsiniz. Sebebi kullanılan ilaç ve içtiğiniz meyve suları da olabilir. Bunun araştırılması için kan tahlili yapılması gerekir ama kişi ve mala zarar verme durumu olmadığında ne kadar yüksek promilli alkollü de görünseniz kan tahlili yapılmıyor. Böyle bir nedenle de mağdur olabilirsiniz. Aman dikkat!

Alkol almadan alkollü gibi ceza yiyip, ehliyetinizden olmanız ve zorunlu eğitimlere para harcamanız beklenebilir.  Yaşadığınız sıkıntıları polislere anlatmanız zor olabilir ama tüm bunlara karşın trafiğe çıkan ve tehlike saçan herkesin alkollü olmadığı da düşünülmeli.

Mesela alkollü olmayıp, zararlı (uyuşturucu türünde) ürünler kullanmış ve kafasını güzelleştirmiş! olabilir. Uyuşturucu, bally kullanımı ve her türlü zararlı ot, vs. kullanımı vb. Bu kafası güzel sürücüleri ne ile muayene etmeli? Alkolmetre kullanmak içenler için. Ya şırınga, koklama ya da bilmediğim daha başla yollarla akli dengesini yitirmiş sürücüleri ne yapmalı?

Her gün haberlerde araçlarını tuhaf şekilde kullanmaları yetmiyormuş gibi kendilerinin ve başkalarının canlarını tehlikeye atan bu insanların yaptıklarını videoya çektirip, sosyal medyada paylaştıklarını da gördüğümüz halde bu sürücüler için ne gibi önlem alınıyor? Ehliyetlerine ya da araçlarına el konuyor mu? O insanlar alkol almamış olsalar da akli dengeleri ne derece yerinde diye sorgulanabiliyor mu?

Minibüste yolcuları varken direksiyon başından kalkıp, hareket halindeki aracı içinde horon tepen, halay çeken, dans eden kaç sürücü izledik ekranlarda.  Hangisinin ehliyetine el kondu? Hangisi para cezası dışında ceza uygulamalarına katıldı? Akli dengeleri yerinde mi ya da herhangi bir uyuşturucu madde kullanmışlar mı diye ölçüm yapıldı mı?

Eşine, patronuna, çalıştırdığı elemanına kızan kaç insan öfke ile araca atlayıp, hız yapıyor.  (dizilerde bile görüyoruz bunları) hangisine engel olunuyor?

Hangi öfkeli, çılgın, uyuşturucu almış sürücüye ceza uygulanıyor? Alkol alanların ehliyetlerine el konuluyor ve yüklü para cezaları ödetiliyor. Kursa gönderiliyor filan… O tamam da.. ya diğerleri?

Okul servisi kullananlarda bile gördük, araç kullanırken başka işler yapanları.  Dans edenler,  sürücü koltuğu yerine muavin koltuğunda araba kullanmaya kalkanlar, elleri yerine ayakları ile direksiyonu kullananlar. Kendisi güneşlikten çıkıp, ayakları ile direksiyon ve pedalları idare edenler… Offf Off. Aklıma ne kadar çok çılgın görüntü geliyor.  Bunca kafası yerinde olmayan sürücüye nasıl kontrol yapılıyor ve ceza veriliyor dersiniz?

Uyarı ve para cezası. Oysa onlar da can ve malları tehlikeye atıyorlar.  Sevdiklerimizi emanet ettiğimiz o sürücülerin de işlerinden uzaklaştırıldığı, ehliyetlerine el konduğu ve gereken eğitimlerin yeniden ve yeniden verilmeye devam edildiği, daha güvenli trafiğin olacağı, kuralların adilce uygulanacağı kazasız- belasız, güzel günlere ulaşabilmek umuduyla….

Dans Eden Kelimeler
Bale Sanatçısı, yönetmen Kağan Can Odabaşı ile eşi Editör, kitap yazarı Ayşegül Toker Odabaşı olarak yaşadıklarımızı, yaşam denen sahnede karşımıza çıkanları sizlerle paylaşmak istiyoruz.(Böyle diyerek başladık ama maalesef ben Ayşegül, tek başıma sürdürmek zorundayım. Eşim artık bu boyutta değil.)
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
A zombie apocalypse: How LIKELY TO HAPPEN
Sonraki
Sokak Hayvanları

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.