Nazlı: Günaydın anne
Anne Gülbahar: Ne günaydını öğlen oldu. Akşam yatmak bilmez sabah kalkmak bilmezsin. Şu sofraya yardım et.
Ahmet: Günaydın anne
Anne Gülbahar: Günaydın annesinin paşası. Kahvaltı hazır hadi elini yüzünü yıka da gel.
Ahmet: Ne var yemekte?
Anne Gülbahar: Menemen yaptım oğlum.
Ahmet: Yemem. Bana patates kızart.
Anne Gülbahar: Tabii, hemen kızartırım oğlum. Annesinin paşası.
Nazlı: Menemeni de yiyebilirsin niye annemi yoruyorsun?
Anne Gülbahar: Ne yorulması o erkek ne isterse onu yapar annesi. Sen karışma. Her lafa da karışma. Kız dediğin sessiz usturuplu olur.
Sosyal Hizmet Uzmanı(SHU) Bakışı: Ataerkil bir toplum yapısına sahip ülkemizde erkekler ve erkek çocukları önemli bir yere sahiptir. Erkeklerin istediklerini emir gibi atfedip yerine getiren kadınlarımızda bu yapının iyice yerleşmesine sebebiyet vermiştir. Bilerek mi? Asla. Ona da öğretilen ve gördüğü şeyler erkeğe itaatti. Burada da annemiz oğluna aynı hürmeti göstererek bir erkeğin istediği her şeyi elde edebileceği algısına itiyor.
…
Anne Gülbahar: Oğlum bu hal ne? Elin yüzün kan içinde
Ahmet: Arkadaşlarla biraz tartıştık abartma sende.
Anne Gülbahar: Oğlum yüzün kanıyor nasıl abartmayayım?
Ahmet: Of, anne! sus artık.
SHU Bakışı: Çocuğumuz annesinin de ona karışamayacağını, ona hükmedebileceğini düşünüyor.
…
Ahmet: Baba bana biraz para ateşlesen ya
Baba Necdet: Daha dün verdim eşek sıpası ne ara harcadın?
Ahmet: Harcadık baba ya.
Baba Necdet: Erkek adamsın tabi harcarsın, kerata seni. Al bakalım.
Ahmet: Sağ ol baba.
SHU Bakışı: Çocuklara ihtiyacı kadar para verilmesi veyahut verilen paraların nasıl harcandığını kontrol etmesi gerekmektedir.
…
Ahmet: Açın lan kapıyı. (bu sözleri söylerken kapıyı da tekmelemektedir.)
– Kime diyorum lan açın kapıyı.
Anne Gülbahar: Oğlum, yine mi içtin sen. İçme şu zıkkımı diyorum sana şu haline bak. Konu komşuya rezil oluyoruz senin yüzünden.
Anne Gülbahar: Gene kafa ütülemeye başlama be kadın. Çekil şuradan, uyuyacağım ben.
SHU Bakışı: Kontrolü sağlanmayan para çocuğun dilediği gibi harcamasına sebebiyet vermektedir. Her çocuk kötü kullanacak diye bir kaide yok ama kullanma olasılığı akıldan çıkarılmamaktadır.
…
Anne Gülbahar: Bey, bu oğlan gene içip duruyor. Konu komşuya tüm rezil oldum vallahi.
Baba Necdet: Erkek adam ya bizde zamanında az içmedik. Elleme çocuğu bırak gençliğini yaşasın.
Anne Gülbahar: Peki madem, sen öyle diyorsan.
Baba Necdet: Bir kız var diyordun ne oldu, devam ediyorlar mı?
Anne Gülbahar: Aman, bir barış bir ayrıl yapıyorlar hiç aklım ermiyor onların işine.
Baba Necdet: Devam etseler de sünnet düğünü yaptığımız gibi anlı şanlı bir düğün yapsak.
Anne Gülbahar: Ay keşke bey. Sünnet düğünü ne güzel olmuştu. Herkesin ağzı açık kalmıştı. Yine öyle bir düğün yakışır bizim aslan oğlumuza. Allah vere de kız aklı başında olsa. Oğlumuza layık olsa.
Nazlı: “Sizin oğlunuzun aklı çok yerinde ya!” diye içinden söylenmekte.
Baba Necdet: Olur olur. Olmasa bile bizimki onu yola getirir.
Anne Gülbahar: Yapar benim aslan oğlum. Annesi kurban olsun.
SHU Bakışı: Her kişinin olayları algılaması ve yönetmesi farklıdır. Babamız gençken içki kullanmış olabilir. Ama çocuğunun doğru bir şekilde içki içip içmediğini kontrol etmiyor, bağımlı olabileceği aklına dahi gelmiyor. Ve de içki kullanımı sonrası yapabileceklerinin potansiyeline bakmıyor.
…
Anne Gülbahar: Oğlum bu hal ne niye böyle üzgünsün. Bir şey mi oldu? Anlat hele bana.
Ahmet: Zeynep benden ayrıldı. Sinirim çok bozuk.
Anne Gülbahar: Aaa! Nasıl senden ayrıldı. Senden daha iyisini mi bulacakmış.
Ahmet: Anne seviyorum ben o kızı, istiyorum.
Anne Gülbahar: Tutsaydın kolundan seviyorum seni, bırakamazsın beni deseydin.
Ahmet: Demedim mi sanıyorsun anne dedim ama dinlemiyor beni. Neyse tamam bulacağım ben bir yolunu.
Anne Gülbahar: Bulursun oğlum sen her şeyin en iyisini en doğrusunu bilirsin paşam.
SHU Bakışı: Annemiz hala çocuğunun her istediğini elde edebileceğini aşılamaktadır. Doğru olan ise medeni bir şekilde tekrar görüşüp bir karara varmalarını söylemek olacaktı.
…
Evet Sayın Seyirciler, bir son dakika haberi ile devam edeceğiz. Ayrılmak isteyen sevgilisi T.S. ’yi son kez görme vaadi ile çağırdığı parkta öldüren A.K. polis ekiplerinin çalışmaları sonucu gözaltına alınmıştır. Gün geçmiyor ki haberimizi bir kadının daha aramızdan ayrılışı ile kapatmayalım. Ne yazık ki uygulanmayan kanunlar, rehabilite edilmeyen mahkumlar, çocuklarını nasıl yetiştirmeleri gerektiğini bilmeyen aileler yüzünden her gün bir kadınımızı daha toprağa uğurluyoruz. Ama sanmayın ki bu böyle devam eder, kadınlar susar, erkekler(!) istediğini yapar. Elbet bu düzen değişecek. Hatta bu düzeni biz kadınlar değiştireceğiz. Sokakta yürürken, evimizdeyken, uyurken korkmayacağız ve güvende hissedeceğiz. Unutmayalım 1 kadın bile kendini güvende hissetmiyorsa bir yerlerde yanlış yapılmaya devam ediliyordur. Korkmadan yaşayacağımız günlere. İyi akşamlar.
DİKKAT!!!
Burada anlatılan kişiler ve olaylar gerçek hayattan değildir. Anlatılan olaylar en uç noktalarda ele alınmıştır. Gerekli noktalara dikkat çekilmek için SHU bakışı başlığı atılmıştır. Yazılan bütün yazı kendi bilgi birikimin ışığında kaleme alınmıştır. Keyifli Okumalar.
Sosyal Hizmet Uzmanı
Melike Y.
