Kadınlar günü kutlanacak bir gün değil unutulmayacak bir gündür. Böyle bir tarihe bağlı olarak kutlamak yerindedir fakat sembolik bir kutlamadır.
Aslına bakılırsa hergün ‘insanın’ günüdür. Her ne kadar da yıl olarak ayırsak da hatta bu yılı 365 gün 6 saat olarak belirlesek de sonsuz bir zaman dilimi içerisinde ömrü ne kadarsa o kadardır insanın günleri.
Kadın ve erkek olarak iki cins olabiliriz ama unutulmasın ki ikisi birbirini tamamlar. Eşit oldukları kadar birbirinden bağımsız ve farklı iki cinsiyet. Bu iki cinsiyet tek vücuttur aslında. İnsanlıklarında ortaktırlar, her türlü ayrımdan uzak bir şekilde.
Bu nedenledir ki hiçbir cinsiyet, renk, dil, din ayrımı yapmadan ve insanı birbirinden ayıran birçok özelliğini ayırıcı, dışlayıcı bir düşünceye büründürmeden saygı duymasını öğrenmeli ve bu konuda bilinçlenmeli ve bilinçlendirmeliyiz.
Bunları öğrendikten sonra Kadınlara bir başka saygı duymalıyız. Onlar biz erkeklerin hayatının her aşamasında anne, kardeş, arkadaş ve eş olarak 4 farklı misyonda bulunurlar. Hayatlarımıza girdikleri andan itibaren hangi misyonda olurlarsa olsunlar fedakardırlar ve birçoğu da kıymetini anlamayan erkeklerden ötürü cefakardırlar.
Kabul etmek birçok hemcinsime zor gelecek belki, kadınlar erkeklerin ilk öğretmenleridir hayatı her evresinde onlar öğretirler bize. Şöyle bir derinlemesine düşününce farkedebilirsiniz bunu ki derinlemesine düşünmeye de gerek yok bence.
Erkekleri küçümseme değildir bu. Dedim ya kadın ve erkek iki yarımı tam eden bir bütündür. Erkek de bu bütünün önemli bir parçası kadının en büyük yardımcısıdır, hayatın bir parçasında oğul, bir parçasında kardeş ve arkadaş, bir parçasında da eştir.
Diyeceğim odur ki önce insana insan olduğu için saygı ve sevgi duymak gerekir ve kadına ayrı bir saygı ve sevgi buna muhtaç oldukları için değil fazlasıyla hakettikleri için. Tüm KADINLARIMIZIN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN…
