“Kadın” tdk’da kelime anlamı erişkin dişi kişi olarak geçen 5 harften oluşan bir kelime görünür ile. Ben size bu kelimenin görünmeyen anlamından bahsetmek istiyorum.
“Kadın” anne demek, eş demek, arkadaş demek, dost demek, yar, yaren, yoldaş demek. Yuvayı kuran, çocuğu doğuran, yemeği yapan, toplayan, düzelten, disiplin eden, güçlü olan güçlü duran, kuvvet veren, dimdik bir direk ve zorlu bir yokuş. İşte bunların hepsi “kadın” . Sadece 5 harf bir kelime, fakat anlamı dağlara sığmaz yaşaması ömre yetmez “kadın”. Haa peki “kadın olmak” mı dersiniz işte en zoru bu. Neden mi?
Bir kadın her şeye kuvvet bulur, güç yetirir, zayıflık göstermez. Sabah ezanıyla uyanır, yemeği, çocuğu, işi her ne varsa tamamlayıp yine en son yatağa giren o olur. Of bile demez. Ama şu adamlığı yoksun kalmış erkek zihniyeti arasında “kadın olmak” çok zor dostlar.
“Kadın” mesafeli ve sert mizaçlı olursa adı ‘suratsız’ olur. Neşeli ve yumuşak mizaçlı olursa adı ‘ciddiyetsiz’ olur. İşine dikkat eder iyi yapar ‘takıntılı’ olur. ‘O saatte orada ne işi vardı’ olur, ‘niye öyle giydi, niye konustu’ olur. Her şey olur da bir tek olduğu gibi kabul olunmaz olur.
“Kadın” her şeyi başarandır, tek sebep istemesidir. Azmi, disiplin etme yeteneği ve düzen kuramı ile gölgesinde bırakılmaya çalıştığı tüm erkekleri cebinden çıkarır. Fakat bunu yapmak göründüğü kadar kolay değil. Neden dediğinizi duyar gibiyim!
Çünkü “kadın olmak” farklı zihniyetlere zayıflıktır. Elinin hamuru ile erkek işine karışmaktır! Saçı uzun aklı kısalıktır! O ne anlamışlıktır! “Kadın” her şeyi yapar dedik ya işte bu zihniyeti aşmak herşey den daha zor, daha yıpratıcıdır. Önce kendinizi onlara defalarca ispatlamanız gerekir, gözlerine soka soka ama. Sonra sizin onu gerçekten yapabileceğinizi anlaması için onay alması gerekir. Kendi gibi gereksiz zihniyetlerden. Daha sonra belki onu aşar ama BELKİ… Peki bana söyleyin bir “kadın” bu mentalite arasında yıpranmaz mı yorulmaz mı? Hemde tahmin edemeyeceğiniz kadar çok.
Aynı pozisyonda yer aldığınız bir erkek arkadaşınız sizin işinizin 3’te 1’ini yapamazken sizden daha çok yetenekli ve bilgili, başarılı olurken siz sırf “kadın” olduğunuz için bir adım geride kalırsınız. Evet, zamanla değişiyor. Tabiki, zihniyetler değil “kadın” değişiyor. İdealistliği ölüyor, umursamazlık baş veriyor, yıpranıp, yoruluyor ve hali ile vazgeçiyor. Bir de bu zihniyetlerle savaşırken dişilik vasfı ile tacize maruz kalıyor ki, bu bütün yıpratıcılığı ile baş gösteriyor.
Gülemezsiniz, konuşamazsın, yürüyemezsin, nefes alamazsınız. Mütemadiyen yalnızlaşırsınız. Karşınızda evli olsun, bekar olsun hiç farketmez, hemen bir yakıştırma veya bir iftiraya maruz kalırsınız. Sözlü şiddet, gözle taciz ve mobing mutlaka yaşarsınız. Yaşı kaç olursa olsun “kadın” görünce değişen ve değiştiren zihniyetler mahvediyor bizi ve bu toplumu. Bu konu da konuşulacak o kadar çok şey var ki…
Şimdi size şunu sormak istiyorum. Kim suçlu? Biz “kadın” olduğumuz için suçlu muyuz? Doğarken seçemediğimiz cinyetimiz neden bize engel oluyor? Erişkin isek hepimiz neden bu farklılık?
